|
BİRAZ
GÜLELİM BABA ÖLÜR
Birkaç yıllık evli ciftin bir bebekleri ölür.. ancak günler haftalar geçtikçe
bebeğin çok farklı ve insanüstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar..
1 yaşına geldiğinde yetişkin gibi konuşur, 2 yaşında aklınıza gelen her dilde
okuyup yazmaya başlar,3 yaşında ileri matematik profesörleriyle tartışmaya oturur,
ve 4 yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya başlar... der ki:
"Tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim... ben öldükten 2 yıl sonra annem
ölecek.. annem öldükten 1 yıl sonra babam ölecek..." Ve kesinlikle..
bir yıl sonra bebek ölür... baba çok uyanık olduğu için karısını hemen milyarlar
değerinde sigortalatır... ve 2 yıl sonra da anne ölür.... ve baba 1 yıllık
ömrünün kaldığının farkında, karısının sigortasından kazandığı milyarlarla
evlere, arabalara, seyahatlere ve birbirinden güzel kadınlara yatırım yapar... ve
ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir dansçı kız kiralar,önce süperlux villanın
havuzunda eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu bir gece.. ve adam her şey
bittiğinde gözlerini kapatır ve "vay be yarın ölmüş olacağım.. ama ne hayat
geçirdim, her şeyi yaptım dolu dolu yaşadım her şeyi.. helal olsun bana" diye
keyifle uykuya dalar.. Ama o da ne...... sabah bir de gözlerini acar ki hala
yaşıyor..!!!!!!
Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği dansçı kız
çığlık çığlığa koşarak içeri girer...
"HEMEN AŞAĞI GELİN NOLUR.. KAHYANIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIŞ YATIYOR...
GALIBA ÖLMÜŞ!!!!"
YARDIMSEVER
Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı
avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler.
Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye
çalışıyordu:
"-Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 dolar, ancak bugüne
kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir
kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?"
Avukat bir süre düşündü, sonra:
"-Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere
olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde
olduğunu da gösterdi mi?"
Görevli utandı!
"-Şey, hayır."
"-Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum
olduğunu?"
Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken
avukat onun sözünü kesti:
"-Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç
çocuğuyla beş parasız bıraktığını?"
Görevli yerin dibine geçmişti, sadece,
"-Hayır, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi.
Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:
"-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"
KAÇ ETSİN
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- "iki kere iki kaç eder?".
Matematikçi cevap verir:
- "Dört!".
Görüşmeci sorar:
- "Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
- "Evet, kesin dört!"
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu
ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:
- "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağı veya yukarı oynayabilir, ama ortalama
dört eder!".
Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye
yaklaşarak sorar: - "Kaç etsin istersiniz? |
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|