|
MERHABA
İbrahim Baytak
ADALET REFORMU
Adalet bakanı Seyfi OKTAY, 12 tasarıdan oluşan yargıyı hızlandırma paketini
meclise sunduğunu müjdeliyor. Bu paketle "Hukuk mahkemelerinde tek hakime
gidilecek. Asliye, sulh ayrımından vaz geçilecek. Savcılar yeterli kanıt toplamadan
kamu davası açamayacak. Kanıtı olmayan davalarda iddianamenin reddi olanağı
getirilecek. Yargıyı uzatmaya yol açan müdahalelere karşı yargıcın duruşma
yapmadan karar vermesi sağlanacak. (17 Ocak 1994 Hasan PULUR Milliyet) Bu güne kadar bu
paket açılmamış, bu yasalarda değişiklik yapılmamış.
Yargının iyi işlememesinden Hakim ve savcıları suçlamak doğru mu? Onlar yasalara göre
karar vermek zorunda. Birçok kişi hakkında açılan davalardan kaçı sonuçlanıyor?
Dava açılan kişilerin kaçı suçlu bulunup cezalandırılıyor? Kaçı zaman aşımına
uğradığından cezalandırılamıyor? Halk arasında Polis veya Jandarma "suçluları
yakalıyor, mahkemeler salıyor" diye bir kanı var. Güvenlik güçlerinin adliyeye
sevk ettiği kişiler suçlu olsa, yeterli kanıt olsa hakimler neden tutuklamasın?
Karakolda bülbül kesilen kişi, adliyede inkar ediyor. Çünkü göz altına alınan kişiler
ya dayakla veya dayak korkusu ile yapmamış olsalar bile bazı suçları kabul ediyorlardı.
Ancak kendi ifadeleri dışında bir kanıt olmadığından adliyede "gerçekten suçlu
bile olsalar" ifadelerini değiştiriyorlardı.
Halbuki bir kişinin bırakın göz altına alınmasını veya tutuklanmasını, hakkında
dava açılabilmesi için bile somut kanıtların olması lazım. Bir kimsenin suçlu
olabileceğine dair belirgin bir kanıt olmadan sorguya bile alınmaması lazım. Bizde öylemi?
Tanık olarak ifadesine başvurulacak kişi bile apar topar karakola veya savcılığa
getiriliyor. Hakkında araştırma yapılacak kişi medya ordusu ile karakola yada
adliyeye götürülüyor. Gazeteler ve TV de günlerce görüntü ve fotoğraflar. Kimseyi
meşhur etmek için de, rezil etmek içinde böyle hareket edilemez.
"ADALET REFORMU" bütün siyasi partilerin programında var. Hepsi de gerekli
olduğunu söylüyor Hepside "GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR" diyor.
ADALETE GÜVENİN diyorlar. Ancak kendileri güveniyorlar mı. Güveniyorlarsa neden
dokunulmazlıklarını kaldırmıyorlar? Siyasi partiler gerçekten söylediklerinde
samimi iseler neden YARGININ HIZLI KARAR VERMESİ için yasalarda değişiklik yapılmıyor?
FİLİSTİN
Filistin' de olanları bütün dünya seyrediyor. ABD, Avrupa ülkeleri yapılanlara
gerçekten karşı olsa bir günde İsrail geri çekilmeye başlar. Eğer bunu yapmıyorlarsa
muhakkak Orta Doğu da bu ülkelerin bir hesabı var. Arap ülkeleri de demokrasi ile yönetilmiyor
ki İsrail'e veya ABD ye karşı çıkabilsinler. Eğer bazı Arap ülkelerinde İsrail' i
protesto mitingleri yapılıyorsa bu ülkelerin demokratik olduğundan değil, o ülkelerde
çok sayıda Filistinli yaşadığından veya O ülkeyi yöneten liderin İsrail veya ABD
ile zaten arasının açık olmasından.
İsrail, Ecevit' in "soy kırım" sözüne çok kızmış. İsrail belki soy kırım
yapabilecek kadar bu gün güçlü değil. İsrail' in bu gün yaptığı, bütün
Filistin topraklarını kendi topraklarına katmak. Filistinlileri bu topraklarından sürüp
çıkarmak ve kendisine karşı çıkan kim olursa olsun katletmek. Ancak İsrail bu savaşı
kazanamayacak. Nasıl Hitler Almanya' sın da Yahudilerin tamamı öldürülemediyse, nasıl
katliamları yapanlar yıllar sonra da olsa yargılanıp cezalandırıldıysa İsrail ve
bu gün bu katliamları yapan ve yaptıranlarda sonunda cezalandırılacaktır.
HANGİSİ TAKMA?
Bir ülkenin kralı savaşta gözünün birini kaybetmiş. Gerçeğine benzer camdan bir göz
yapıp takmışlar. Kral daha önce de çok zalimmiş ama gözünü kaybedince daha zalim
olmuş. Olur olmaz zamanda önüne gelene "söyle bakalım hangi gözüm takma,
bilirsen seni mükafatlandıracağım" dermiş. Bırakın mükafat almayı kralın şerrinden
kurtulmak için açıkça belli olduğu halde, hep takma diye gerçek gözünü gösterirlermiş.
Kralda "demek takma gözüm ayni gerçek gibi, belli olmuyor" diye sevinirmiş.
Bir gün şehre bir yabancı gelmiş. Bir olay yüzünden kralın huzuruna çıkarmışlar.
Kral o gün çok kızgınmış. Herkese bağırıp çağırıyor, ceza yağdırıyormuş.
İşte tam bu öfkeli anında huzuruna çıkan yabancıyı gösterip "atın
hapishaneye 10 yıl kalsın içeride de aklı başına gelsin" demiş. Hiç suçu
olmayan yapancı kraldan merhamet dilemiş. Kral tam arkasını dönüp gidecekken aklına
gelmiş. "Yabancıya dönüp "eğer benim hangi gözümün takma olduğunu
bilirsen seni af ederim" demiş. Yabancı şöyle bir kralın yüzüne bakmış gerçek
takma gözünü göstererek "sol gözünüz" demiş. Kral şaşırmış ve öfke
ile "nasıl anladın" demiş. Yabancı daha da korkmuş halde ve ezilip büzülerek
"GERÇEK GÖZÜNÜZDEN DAHA MERHAMETLİ BAKIYOR" demiş.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|