|
GÖZLEM
Ali Kaya
BİR GEZİNİN ARDINDAN
Karanlığın aydınlığa dönüştüğü bir şafak vakti ulaştık Karadeniz
sahillerine...
"Samsun'da evler denize bakar" diyen ozanı anımsadım. Denizi yosun kokan, her
karışın yeşile doyduğu yamaçlara yaslanmış beyaz evler, bir şiirin dizeleri gibi
akıyor insanın yüreğine... İç Anadolu'daki karamsarlığımız ve umutsuzluğumuz
mutluluğa dönüşüyor. Sevgi doluyor içimize, yüreğimiz kabarıyor.
Ünye, şiir gibi güzel!..Yol boyu dizilen planlı sıra sıra temiz evler, bir şiirin
dizeleri gibi geldi bana. Ordu, fındık bahçeleriyle bir dantel adeta!.. Henüz yeşile
ulaşamamış. Tepelerin doruklarındaki kızılağaçlar da öyle... Uzaktan, çim
adamlara benziyor tepeler...
Trabzon bir büyük metropol. Tarihiyle, doğasıyla, üniversite ve deniz ticaretiyle, geçmişten
geleceğe uzanan şehzadeler başkenti olmuş bir "belgesel" şehir...
Dağlar, bir ressamın fırçasından çıkmışçasına güzel!.. Bembeyaz karlara,
tepelerinde sis ve dumanlarla bir kocaman gelinlik sanki!.. Dağlar heybetli!.. Dağlar güven
veriyor insana... Uzaklardan, çook uzaklardan rüzgarın önüne katıp getirdiği
bulutlara "dur" diyen bu dağlar; çay ve fındık bahçelerine
"bereket" yağdırıyorlar...
İnsanlar nasıl güvenmesinler bu dağlara, nasıl umut bağlamasınlar!..
Hiçte adı gibi kara değil Karadeniz. Güneş, onun da rengini açmış. Tıpkı Akdeniz
gibi, Ege gibi.. Durgun, dingin bugün Karadeniz. Yolumuzla birlikte, saatler de
ilerliyor. Güneş tüm parlaklığıyla yükseliyor. Gökyüzü de, deniz de mavi...
Birbirlerine aksederek, bu maviliği daha da koyulaştırıyorlar.
Yollar ıslak. Sanki yağmur yağmış gibi. Ama ne yağmur var ıslatacak, ne de denizde
dalga...Yörenin özelliğinden, gecenin neminden ıslak yollar. Yılan misali, kıvrım kıvrım...
Doğaya uyularak, doğayı yormadan, yırtmadan, fazla tırmalamadan açılmış, denize
dolgu dökülerek yapılmış yollar. Bir karış toprak, bir avuç altın buralarda. Bir
burun mu çıktı yolu yaparken karşınıza; yok etmemişler o uzantıyı. Altından tüneller
açmışlar karşıya ulaşmak için.
Denize bakıyorum; çok iri kayalardan oluşmuş "taş adacıklar" bir mantar
gibi denizin üstünde. Karadenizin, o hırçın dalgalarına inat; onlara meydan okurcasına,
dimdik ayaktalar. Tıpkı insanları gibi!..Güçlüklere, zor koşullara, sert doğaya
direnmesini bilen Karadenizli gibi!..
Sağıma bakıyorum; yarlardan, bir peteğin balını süzdüğü gibi, göz göz pınarcıklardan,
billur sular süzülüyor. Derelere kaynak oluşturuyor pınarlar. Damlaya damlaya göl
olan sular, bir çağlayanda sel olup akıyor. Doğanın cömertliğini seriliyor.
Derelere yeni derecikler katıp, aldığını geri veriyor deryaya, onu besliyor. Ortaklaşa
yaşamanın en güzel örneğini sunuyor insanlara...
Yol bitmek bilmiyor ama, sıkılmıyorum...Bir beyaz gelinlik gibi yükselen ve başı
dumanlarla, bulutlarla taçlanan Kaçkar ve uzantısı görünüyor uzaktan. Kar üstüne,
gelecek kışta kar yağacak bu tepelerde. Azar azar eriyecek, su kaynaklarını
besleyecek ve yöre halkına yine "bereketini" sunacak...Çamlıhemşin'in gür
ormanları; onun sayesinde, daha bilmem kaç asır, boy gösterecek ve buraları ziyarete
gelenlere mesire yeri olacaktır.
Binbir çiçeğin açtığı ve renkten renge girerek; yeşil çimen halılara desen verdiği
bu doğa harikası, bir botantik bahçesi görünümüyle; kimbilir kaç bin kişiye esin
kaynağı olacak, şiirler yazdıracaktır!..
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|