|
DİKİZ AYNASI...
İrfan KESKİN
BU NASIL SAYGI?
Sevgili Dostlar bilindiği gibi Bergama'da Bergama Köylüleri ve Siyanürlerle altın
çıkarmamak isteyen önce Eurogold sonra Normandy isminde çok uluslu siyanürcü
emperyalist bir şirketle aralarında insan sağlığı, çevre ve doğa sağlığı ve
karşısında ekonomi ve altın savaşı yaşanıyor. Ben ve benim gibi düşünen
insanlar olarak şuna karşıyız çok uluslu emperyalist güçler Türkiye'nin en değerli
madenleri olan Altın, Uranyum, Bor ve Tungusten gibi madenlerini gözümüzün içine
baka baka ekonomik krizden ve ülkemizin içinde bulunduğu birçok zayıflıktan
faydalanarak alıp götürmemeli. Hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti
Madencilik alanında dünyaya kafa tutabilecek bir güçte.
Bugün Demir, Gümüş, Bakır, Krom, Alminyum, Çinko vs. gibi madenleri siyanürle ayrıştırıp
işletebiliyorsa Altın, Bor, Uranyum, Tungusten gibi madenleri elbette ki işletir.
Bundan eminim ki bu halkın hiç birisi devlete ve millete güven ve sevgiden dolayı
sesini çıkartıp eylem yapmazdı.
Ama maalesef diğer madenlere ilgi duymayan emperyalist güçler bu ülkede para karşılığı
bulabildikleri işbirlikçileriyle beraber tıpkı Zeus Sunağını Bergama'dan ve ülkenin
diğer kesimlerinden tarihi hazineleri alıp götürdükleri gibi bu ülkenin dünyanın
pek az yerinde bulunan ve dünyanın en değerli madenleri olan Altın, Uranyum, Bor ve
Tungusten madenlerini alıp götürmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de kamuoyuna şirin
gözükmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar sonrada kalkıp biz Türkiye
Cumhuriyeti Yasaları ve Halkına saygılıyız, bağlıyız ona göre hareket ediyoruz
diyorlar.
İsterseniz ne kadar saygılılar kısa bir göz atalım önce halka ne kadar saygılar
bakalım?
1989-1990 yıllarında bu bölgeye geldiler köylülerde ve Bergama'da halk ile toplantı
yapıp tanışıp onları bilgilendirme yapmadan köylerin çevresinde sondaj çalışmasına
başladılar. 1992 Mayıs ayında yapılan sondaj çalışmaları esnasında Narlıca köy
içme suyuna karışan bir kimyevi madde neticesinde aynı köyden 21 kişi zehirlenerek
hastaneye kaldırıldı ama şirket yetkililerinden bir kimse çiçek yaptırıp geçmiş
olsun bile demediler. Maden çevresindeki köylülerin %99'u hayır istemiyoruz dediler
nazarı dikkate almadılar. İşsizlik ve ekonomik krizi kullanıp sizi işe alacağız
diye kendi deyimleri ile 6 000 000 kişiye form doldurtup sınav yaptılar 60 kişi almadılar
yine kafalarına göre adam aldılar, sırf halk bizi istiyor mesajı verip kamuoyuna oluşturmak
amacıyla insanların umut ve hayallerini kullandılar.
Ramazanda Restoranlar kiralayıp bedava iftar, Kurban Bayramında bedava koç ve çikolatalar
vererek insanların dini duygularını kullandılar bunlara benzer bir sürü şekilde
insanları kullandılar bu mu Türkiye Cumhuriyeti Halkına Saygı?
Gelelim madalyonun diğer yüzüne Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına saygılıyız, Hukuka
Saygılıyız diyorlar bakalım ne kadar saygılılar?
Sondaj çalışmalarını yaptıktan sonra işletme ruhsatı için ÇED (Çevre Etki Değerlendirme)
raporunu alırken.
1- 1992 yılında Halk Eğitim binasında yapılan tartışmalı bir
toplantıyı kısmı referandum gibi gösterip rapor bakanlığa verdiler.
2- Dünyanın en kaliteli pamuk, tütün, buğday ve diğer sebze ve ürünlerini
yetiştiren Bakırçay Ovasını çorak 6. cı derece tarıma elverişli raporu hazırlayarak
ilgili bakanlığa verdiler.
3- Orman Bakanlığından izin alırken sadece tür belirtmeden maden işletmeciliği
adı altında ve o bölgenin ormanlık değil makilik tek tük çam ağaçlarının olduğu
bir yer olarak belirtilip izin alındıktan sonra yaklaşık 3500 çam 2000 zeytin
kestiler.
4- Normalde bu tür maden işletmelerinin yerleşim birimlerine 15 km
olması gerekirken bunlar köyleri dikkate almayıp sadece Bergama'yı baz alıp 16 km göstererek
o zamanın Çevre Bakanlığı Baş Müsteşarı Sayın Murat Sungur Bursa'yı ve ekibini
kullanarak ÇED raporunu alıp işlerini yürüttüler bu mu yasalara saygı? Bununla
beraber bir hukuk mücadele süreci de yaşandı.
1997 13 Mayıs'ta Danıştay verdiği Anayasal kararla siyanürle altın üretimini
yasakladı 14 Kasım 1998'de şirketin yaptığı itirazı ret eden Danıştay 6.cı
dairesi daha önceki kararını onadı.
İzmir 1. Bölge İdare Mahkemesinde geçen yıl Haziran 2001'de kaybettiler. Yine
27.02.2002 Çarşamba günü İzmir 3. Bölge Mahkemesinden alınan iznin iptali yönünde
bir karar çıktı. Bunlar bu mahkeme kararlarını umursamadan yollarına devam ettiler,
devam etmeye de çalışıyorlar. Bu mu Türkiye Cumhuriyeti Hukukuna Saygı? Çeşitli Üniversitelerden
Bilimadamları, Çevresel ve Bilimsel Kurum ve Kuruluşlar karşı çıktılar. Bu mu Türkiye
Cumhuriyeti Bilimadamlarına Saygı? Bunların saygısı buysa saygısızlığını düşünmek
bile istemiyorum.
İyi Haftalar.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|