baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


4 MART   2002      SAYI: 448/449

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


İZLENİM


Recai Şeyhoğlu

DOĞRU OTURUP DOĞRU
KONUŞMAK

15 gün tadına doyamadığım Polonya dönüşünde, yeşile boğulmuş Ukrayna'nın bir yol çatısında Çernobil civarından bir anneyle kızını otobüsümüze almıştık.
Anne biraz çökmüştü. Sarışın güzel kızı bir içim su dediklerindendi. Ama yüzü hiç gülmüyordu. Anne, bizim tarlada çalışan Bergamalı köylü kadınlardan farksızdı. Sanırsınız, sanki Yeniköylü Şehriban bacı..
10-15 km. ötede bir yere bırakılmalarını rica etmişlerdi. Anne, Türkçeyi koklarcasına-kucaklarcasına konuşuyordu.
-Ben 4 yıl İstanbul'da Laleli'de çalıştım, dedi.
Şimdi ise gidemiyormuş. Nedenini niçinini de sormadık. Otobüsümüzde her biri ayrı ayrı yerlere oturmak zorunda kalmışlardı.
Ürkek tavşan gibiydi onaltısındaki İrina.
*
Medya öyle beynimizi yıkamış ki, bütün Ukraynalılar'dan özür dilemeli bence. Rus turist Natalie'yi dinleyince.. Hürriyet'te okuduğum haberde, Antalya'da tatil yapan Natalie şöyle diyordu:
"İnsan parasız kalınca her şeyi yapabilir. Bu bir uyruk, bir millet meselesi değil ki... Bütün Rus kadınlarına fahişe anlamında "NATAŞA" damgasını vurmanız yanlış. Bizde birkaç Türk kadını bu şekilde yakalansa, bütün kadınlarınıza Ayşe ya da Zeynep dememiz doğru olur mu?.."
Otobüse aldığımız anne-kız işsizlikten söz etmişti. Kocaları iş için dışarıya gidiyorlarmış. Geçinemiyorlarmış.
Erkek egemen toplumun NATAŞA düşkünü kafalarına sahip bizler de bu iki bayanı Nataşa sanıvermiştik.
"Kıza nasıl yaklaşsam.." hesapları beyinlerde kurulmaya başlamıştı bile.
Oysa bu iki zavallı iş için düşmüşlerdi yola.
"Allah rızası için bir sadaka" deyip dilenmiyorlardı.
Sağını solunu açıp et pazarlamıyorlardı.
"Best Model Of The World" türünden bir yarışmaya da hazırlanmıyorlardı.
Kısa yolculuğumuz boyunca kız, sadece dışarıya bakmıştı. Hızlı hızlı geride kalan ağaçlara, uzayıp giden yemyeşil coğrafyaya..
Birimizi olsun kesmedi (!) o yosun yeşili gözleriyle. Allah bilir karınları da açtı.
Adım gibi eminim ki yolu Nispet Bar'a düşse ertesi gün televolecilerce "Ünlü Rus mankeni İrina" haberleriyle boyalı basınımızın ve Show TV'nin dilinden düşmezdi. Ne yediği, kiminle dolaştığı, nerede yatıp kalktığından herkesin haberi olurdu.
Böyle ciddi (!) bir medyamız var!..
Sağın ve sözde solun en milliyetçilerinin iktidar olduğu ülkemizde analar babalar, İrina yaştaki genç kızları mankenlik yarışmalarına kendi elleriyle getirir oldular. "Töre" diye aba altından sopa gösteren ırkçı iktidarında ilginçtir bu tür yarışmalar da oldukça çoğaldı. Depremden rant sağlayan Bakanın malvarlığının çoğalması gibi..
Kim bilir, belki de töreleri bu !..
Külahıma anlatsınlar milliyetçiliklerini..
Çok ucuza körpe bedenlerini pazarlayan Nataşalar'ın içinden arkeolog, öğretmen, bankacı, doktor ve mühendisler çıktığı hepimizin malumu.
Televizyonların ve boyalı gazetelerin dilinden düşmeyen Yerli Nataşalar'ın lüks jeeplerden, yatlardan indiği yok. Uluslararası işleri(!) nedeniyle olsa gerek ki İstanbul, Bodrum, Marmaris'teki villalarının yanında bir de yurtdışında malikaneleri var haspaların.
100 Dolarla karnını doyurmaya ve bir iş kurmaya çalışan Rus Nataşalar.. 100 Dolar bahşiş veren Türk Nataşalar !.. Mafya takımıyla içli dışlı her biri. İtiraz ne mümkün!
İkinci grup Nataşalar'ın ülkesinde toplam ülke gelirinin yaklaşık yüzde 33'ü nüfusun yüzde 10'u tarafından paylaşılıyor. Buna karşılık tam1,5 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor. Nüfusun üçte biri (23 milyon) ancak karnını doyurabiliyor.
Dünya Bankası raporları bu utanılası acı gerçeği yüzümüze haykırırken Güvercin Arı Kurt (GAK) iktidarı, utançtan başını öne bile eğmiyor.
Bu mu milliyetçilik?
Eski SSCB topraklarında gezinirken ne dilenciye rastladım, ne de bir zavallıya.. Ama mersedeste dolaşanını da görmedim.
Polonya, "Kendi yağıyla kavrulan insanlar" ülkesi. Lüks yok. Türkiye'deki gibi çöp bidonlarından yiyecek arayan insanları da yok. Devletin kolluk güçlerince karda kışta soğukta sokaklardan toplanan çulsuzları da...
Bizi bu durumlara sokan ne mi?
Mırın kırın etmeden yanıtını hemen verelim: Vahşi Kapitalizm!..
Bütün sorun bundan kurtulmada !..
Nasıl mı?..
Bu sorunun yanıtını birlikte arasak..



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR