|
DİKİZ AYNASI...
İrfan KESKİN
YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL YADA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
Sevgili dostlar özellikle son yıllarda ülkemizde vatandaş ve politikacı ilişkileri
öyle bir konuma gelmiş ki aralarındaki güven ilişkileri bitmiş bitmesine de,
bitmekle kalmamış adeta vatanda politikacıların adını bile anmak istemeyerek,
onlarla özdeşmek bile istemeyerek adeta düşman kardeşleri oynuyorlar.
Bu genelde de böyle yerelde de. Genele baktığımızda seçilenleri parti örgütleri ve
halk değil liderlerin seçmesi, dolayısıyla seçilenler vatandaşa ve parti örgütlerine
karşı değil liderlerine karşı sorumlu oluyorlar. Bunun içindir ki tabana inmiyorlar
vatandaşı muhatap almıyorlar vatandaşın dertlerini kafalarına yazıp sonra çöpe atıyorlar.
Daha sonrada yeniden seçilmek için veya bakan olmak için liderlerine yağdanlık
oluyorlar. Bazen de Mehmet Çümen gibi ağlayarak yağdanlıklarını gözyaşı ile
doldurmaya çalışıyorlar. Sonuçta sokağa çıkıp halkın arasına çıkmaya cesaret
edemiyorlar, sonrada meclisin itibarından bahsediyorlar olmayan itibarından bahsedile
bilinir mi?
Sevgili dostlar hadi bunlar genel politikacılar ülkeye genel gözle baktığımızda
bunlar pencereden görünen tablo ya yerel siyasi, yönetim tablosuna baktığımızda
manzara yine aynı değil mi?
İlçemiz Bergama'dan parlamentoda 2 milletvekilimiz var. İkisini de Allah doyura, birisi
artık Bergama'yı unuttu, biri ise arasıra ağlayarak genel başkanına yağ çekmeye çalışıyor.
Peki ya belediye başkanına ne demeli yaptıklarıyla konuştukları birbirinden tamamen
farklı ne dolayısıyla her geçen gün halktan kopuyor koptukça da uzaklaşıyor.
Halkla barışık değil kendi partisiyle kavgalı personele ise kendi uşağıymış gibi
hareket edince sonuç ortada genel politikacılardan farksız bir tablo ortaya çıkıyor.
İsterseniz gelin en başa dönelim yani 18 Nisan 1999 öncesine Sayın Başkan ne diyordu
seçim çalışmalarında ve seçim bildirgelerinde 'Bergama 'yı tarih, turizm, termal, kültür
ve şehircilik anlayışımla bir dünya kenti yapacağım' sonuç olarak her şey ortada.
Yaklaşık 12 yıldan beri Bergama köylülerinin verdiği siyanür ve çevre mücadelesi
var ki bu mücadele Bergama ve hatta Türkiye sınırlarını aşmış uluslar arası bir
boyut kazanmış ama Bergama Belediye Başkanı sus pus. 11 Nisan 1999 günü yani seçimlerden
bir hafta önce gazetemiz Kuzey Ege'nin düzenlediği Başkan Adayları zirvesinde Sayın
Başkan aynen şunu söylüyordu 'madenin müteahhidi olabilirim bu bir ticarettir.
Siyaset başka ticaret başka ama namus ve şerefim üzerine yemin ederim ki siyanürlü
altına karşıyım kapanması için elimden geleni yapacağım. Bergama'ya bir Dünya
kenti yapacağım bunları yaptıktan sonra 3. cü yılımda referanduma gideceğim'.
Bergama'nın hali ortada ne kadar dünya kenti olduğu görünüyor. Geçtiğimiz
pazartesi günü gazetelerde bir haber Bergama Belediye Başkanı madenin çalışmasını
istiyor. Bu zamana kadar sus pus olan Sayın Başkan nihayet ağzındaki baklayı çıkarıyor.
Sadece siyanürle çevrecilik olmaz deyip mezbaha çöplük durumu ve arıtma tesisinin
olmayışı da Bergama için bir çevre sorunu diyordu. Mezbaha ve çöplük yerinde
duruyor. Arıtma tesisi bir hayal ama siyanürlü altın madeni çalışsın diyor. Sayın
Başkan birkaç ay sonra 3 yılda doluyor, bakalım referandum için ne diyecek. Sayın Başkan
siyasi yöneticilerimiz ya göründüğü gibi olup y a da olduğu gibi görünemedikleri
içindir ki herşey ortada.
İyi Haftalar.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|