baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


29 EKİM 2001      SAYI: 430

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


"SUSKUNLUĞUMUZU KIRDIK, KONUŞUYORUZ"

Osman Gazi OKTAY

Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı


2001-2002 Eğitim öğretim yılı önceki yıllardan sarkan sorunlara, ek sorunlarla başladı. Geçen yıllardan gelen sorunlar derslik, öğretmen eksikliği, ders kitaplarının içeriği, kayıt parası, üniversite öğrencilerinin yurt, öğrenci servislerinin tıka -basa öğrenciyle doldurulması, hepsinden önemlisi toplum içinde saygın bir yeri olması gereken eğitim çalışanlarının açlık sınırında bir ücretle çalıştırılmaları sorunlarıdır. Yeni eklenen sorun, geçen yıl uygulamaya konan Norm Kadro yönetmeliğidir. Bu yönetmelik eğitimin uygulayıcısı olan eğitim emekçilerinin ve onların sendikası Eğitim Sen'in görüşü alınmadan alelacele çıkarılmıştır. Bu nedenle eksik gedik çıkan bu yönetmelik Milli Eğitim Bakanlığınca 3 günde bir çıkarılan genelgelerle düzeltilmeye çalışılmıştır. Bu güne kadar düzeltmek mümkün olmamış, olmayacak da gözüküyor. Çünkü yasalar bile dikkate alınmadan çıkarılmıştır. Medeni Kanuna göre birleştirilmesi gereken eşler ayrı illerde çalışmak zorunda bırakılmıştır. "Hiç yönetmelik yasanın üzerinde olur mu?" diyorsunuz. Türkiye'de oluyor, yöneticilerimiz sürekli ben yaptımsa olur mantığıyla hareket ettiği ve tarafları dinleme gereği duymadığı için bugün ülkemiz içinden çıkılması zor bir krizle karşı karşıya kalmıştır. Geçen yıl Norm kadro uygulaması Sayın Bakanımızın açıklamasıyla eğitimde verimliliği arttıracak söylemiyle uygulamaya konmuştur. Gerekçe bazı illerde yığılma olduğu, bu nedenle derse girmeden öğretmenlerin maaş aldığı, bazı illerde öğretmen olmadığı için derslerin boş geçtiği, bu nedenlerle bakanlığın hem öğretmene ihtiyaç duyduğu hem de öğretmen fazlalığı olduğu şeklindeydi. Sanki bu fazlalık olan illere ve okullara tayini öğretmen kendi yapmış gibi. Bu uygulamayı yapan siyasiler ve bürokratların bundan şikayet etme hakkı varmış gibi.
Tabii ki Eğitim Sen olarak derse girmeden öğretmenin maaş almasını savunmamız mümkün değildir. Norm kadro yönetmeliğinin bir sürü eksikle, eğitimin olmazsa olmazı, öğretmen, öğrenci ve veli cephesinde mağduriyetler yaşatmasıdır.
Geçen yıl 30 saat derse bir öğretmen uygulamasıyla okulların öğretmen sayısı belirlendi. Diğerleri fazlalık kabul edilerek aynı branşta, sonradan o okula gelen öğretmen başka okula gönderildi. Bunun hiçbir mesleğin iç hukukuna uymayacağını ilgili ilgisi herkes bilir. Çünkü meslekte kıdem diye bir olay vardır. Her devlet kurumunda işletilir.Hiç torpil bulup o ilde başlayan 2 yıllık öğretmen 20 yıl Anadolu'nun çeşitli illerinde çalıştıktan sonra o okula gelen öğretmenin önüne geçer mi? Bu yönetmelikle geçmiştir. Danıştay 5. Dairesinin yönetmeliğin bu maddesini bozmuş ve geçen yıl yıllardır birlikte olduğu öğrencilerinden koparılan öğretmenler tekrar eski okullarına gönderilmiştir. Bu yıl kendilerinin hiç suçu olmadığı halde o ile siyasi ve bürokratlarca tayini yapılan puanı düşük öğretmenler aynı mağduriyeti yaşamaktadır. Yıllardır birlikte olduğu öğrencilerinden koparılmakta, öğrenci göz yaşı dökmekte. Veli üzgün ve şaşkın, sisteme kızmaktadır. İl dışındaki eşi, branşında açık olmadığı gerekçesiyle İzmir'e gelememektedir. İzmir'den tayini çıkanlar, tayin olduğu ilde normunun olduğu okula atanması yapılmadığı için İzmir'den ilişiğini kesememiş; atandığı ilde okul belli olmadığı için evini tutamamış, çocuğunun okula kaydını yaptıramamıştır. Bu sorun okullar açıldıktan 3 hafta sonraya kadar sürmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı bütün yaz boyunca durmuş okulların açılmasına 15 gün kala yeni öğretmen alımı yapmıştır. Tayinler okullar açıldıktan sonra yapılmıştır. Okulların açılması 1 ayı aşmasına rağmen ilimizde, hemen hemen her okulda boş geçen derler vardır. Sendikamız yönetmeliğin değişik maddeleri hakkında davlar açmıştır. Maddelerin iptaliyle sorun yıllarca yaşanacaktır. Şimdi siz Sayın Bakanımızın Norm Kadro yönetmeliği hakkında söylediği verimlilik artırılacak, dersler boş geçmeyecek söylemine inanın.
Bütün bunlar yetmemiş açlık sınırında bir ücretle çalışan eğitim emekçisi 1 Aralık 2000 tarihinde sesini duyurmak amacıyla yaptığı, iş bırakma eylemi nedeniyle hem idari hem de adli soruşturma geçirmektedir. Türkiye genelinde yapılan bu eylem nedeniyle sadece İzmir'de bu yoğunlukta soruşturma yaşanmıştır. Hayatında mahkeme huzuruna çıkmamış eğitim emekçileri sanki ülkenin bugünkü duruma gelmesinin sorumluları gibi yargılanmaktadırlar.
Bu olumsuzluklarda yeterli görülmemiş olmalı ki müdür yardımcısı arkadaşlarımız, 1 Aralık eylemi nedeniyle idarecilik görevinden alınmış,başka ilçelere veya aynı ilçe içinde başka okullara öğretmen olarak atanmışlardır.
1998 yılında yapılan 1 günlük iş bırakma eylemine katılan idareci arkadaşlara da aynı uygulama yapılmış. Fakat yargımızın değerli üyeleri arkadaşlarımızın eski okullarına tekrar idareci olarak atanmaları kararını vermiştir.
Bu konuda yargı kararı bilinmesine rağmen aynı yolun izlenmesi iyi niyetin işlemediğinin göstergesidir. 52 idareci arkadaşımız davalarını açmıştır. Ülkemizi hukuk devleti yapma konusunda inatçı davranan yargıçlarımız arkadaşlarımızın mağduriyetini önleyici kararları en kısa zamanda verecektirler. İnancımız sonsuzdur. Burada görevin yetkililerce kötüye kullanıldığı rahatlıkla söylenebilir.
Eğitim Sen olarak bu sorunların çözümü konusunda görevlerimizi zaman zaman ilgililere ilettik. Amacımız sadece ücret sendikacılığı değildir. Eğitim öğretimin kalitesini yükseltme konusunda eğitim emekçilerinin kendilerini geliştirme ve hizmet içi eğitim dahil her türlü eğitim hizmeti verilecektir. Bütçemizin % 10'u üyelerimizin kendilerini geliştirmesi için eğitime ayrılmıştır.
Karamsar değiliz. 11 yıllık süreçte fiili ve meşru mücadelemizle, pek çok sorunu aştık. Eğitimin sorunlarını aşmada da üzerimize düşeni yapacağız. Bundan böyle sendikamız taraf dır. Bunu yasalara yazdırmıştır.
Bütün bu sorunlara rağmen sevindirici olan ilimize genç, dinamik, çağdaş bir Milli Eğitim Müdürünün gelmiş olmasıdır. Sorunları çözme konusunda talepleri kendisine ilettik. Üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bildirdik. Bundan böyle eğitime ilişkin hazırlayacağımız programları kendisine ileteceğiz. İlimizi eğitim öğretimde Türkiye'nin örnek ili haline getireceğiz. İzmir'de yaşıyor olmayı eğitim, bilim, kültür faaliyetleri açısından bir şansa dönüştürmek istiyoruz. Her türlü ekonomik sıkıntısına rağmen, öğrencisine hizmetten vazgeçmeyen, verdiği hizmeti yurdunun geleceğine yatırım olarak düşünen, eğitim emekçilerine yetkililerine, saygı göstermesi, ben yaparsam olur mantığıyla hareket etmemesi, çağdaş yönetici tavrıyla yaklaşıp, onların şevkini kırmaması ve potansiyel suçlu görmemesidir.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR