|
DİL
VE DÜŞÜNCE
Recai ŞEYHOĞLU
Türkücü Mahsun KIRMIZIGÜL döktürüyor televizyonda. Bir manken kıza asılmış, yüz
bulamamış. Kız reddedince de kızmış.
Kız, "...Ahlaksız, şerefsiz!" mi ne demiş. Kız da kendisine bu sıfatları
iade etmiş.
Programa telefonla katılan Mahsun KIRMIZIGÜL aynen şöyle diyor.
-Ben de kendisine küfür attım. Bunlar kendi reklamını yapıyor.
Böylesine, ben küfür atarım abicim!
Kırk yılın "Küfür etmek'i (küfretmek'i), "Mahsun Bey'in dilinde "Küfür
atmak" olup çıkmış. Kendileri üstelik bir de konservatuar mezunu oluyorlar.
Kanal 6'da Türk filmi; "BEŞ KAFADAR." Filmin kötü adamı filmin sonunda bir
zamanlar "iyi" (!) ettiği kadından olma oğluna "oğlum!.." diye sarılayım
diyor. Tüm yavanlığıyla...
Aynı yavanlıkta, oğlu da babasını iteliyor.
-Hayır! Sen benim babam olamazsın!
Bu kez kötü adam ellerini havaya doğru kaldırarak feryat ediyor:
-Allahım!.. Bu yazgı mı kader mi?!.
Filmde adamın kötülüğü malum. Ama kullandığı dil, daha da kötü.
Kader ile yazgının eşanlamlı olduğundan bile haberi yok kötü adamın.
Yabancı marka giysilerin önemli müşterisi, Mehmet Ağar'ın sevgilisi arkadaşı Fatih
TERİM'in Floransa'da bir Türk hakemin kendisini sahadan çıkarması karşısında
hakeme "Pezevenkoğlu pezevenk!" demesi hayrete düşürmüştü beni.
"Demokrat falan değilim" deyişi de...
Aynı Fatih TERİM'e gazeteciler, televizyoncular soruyor:
-İtalyancanız hangi seviyede?
O de yanıt veriyor:
-Perfect değil!
Fatih Hoca'nın anası babası bizim bildiğimiz Türk. Anadili de Türkçe.
Peki...Demokrat olmayan, küfürbaz Fatih Hoca'nın "mükemmel" değil de
"Perfect" sözcüğünü kullanması ne demek oluyor?
Manken bayanlardan biri, "Erkek arkadaş" sözü anlaşılan rafa kalkmış
olmalı ki "Boy friendimle aksiyon filmine gittik."diyor.
Yasemin KOZANOĞLU adında bir yıldız kendisiyle yapılan söyleşide Hürriyet'ten Ayşe
ARMAN'a şunları söylüyor:
-Taksiye biniyorum. Tek başıma High-End'e gidiyorum.
Akit'i Yeni Şafak'ı, Milli Gazete'yi okurken de sözlüğe gereksinim duyuyorum.
Türkçe'nin dışında ne ararsan var hazretlerinde. Onları da anlayamıyorum. Diğerlerini
anlayamadığın gibi...
Allahaşkına, biz Türkiye'de yaşamıyor muyuz, dilimiz Türkçe değil mi?
N'oluyor fast foodlar, Mc Donaldslar, Coca Colalar, Butik Dallaslar, Tesettür Giyimler,
Flamingo Pastaneleri, Versace Butikler, hair dresserler, marketler!..
Bizim ayranımız yok mu? Ulusal içitimizin köküne kıran mı girdi de colasız yiyip içemez
olduk. Bakkallarımız öldü mü, nedir bu manipülasyonlar, empozeler, kanalize etmeler,
fifty fiftyler, free takılmalar?
Nedir bu Türkçe'den kaçış!..
Üstelik, iktidarda da sağın ve sözde sol'un en milliyetçileri varken...
12 Eylül Paşası Kopyeci Ressam Kenan Bey'in yaptığına ne demeli?..
Muğla'daki yayla evine haşmetmeapları Dolar ile alıcı arayıp durdu.
Paşaya bak sen!.. Mübarek Türk değil de Amerikan Paşası sanki.
Ne garip bir ülke olduk! Kiralar Dolarla, depozitolar Mark'la. Liradan, Türkçeden kaçan
kaçana...
Medya şebeği Mehmet Ali Erbil'in Girne'de yaptığı düğün sonrası Casinoda kaybettiği
para TL ile değil Dolarla konuşuluyor.
Medya şebeği 90 bin Dolar mı kaybetmiş ne...
Aklıma Şair Eşref'ten bir dörtlük geliyor ama... Söyle(me) sem mi acaba?
Anlattığımız bu güzelliklere (!) bir nokta koyup, 700 yıl öncesinde söylenmiş bir
söze mi kulak versek acaba...
"Bundan böyle dergahta, bargahta ve mecliste Türkçe konuşulacaktır."
Karamanoğlu Mehmet Bey böyle diyor.
Bunca yozutmuşluğa tanık olunca biz de şöyle mi desek...
"Bundan böyle televizyonda konuşurken, gazetede yazarken Türkçeden başka bir dil
kullanılmayacaktır."
İyi de olur hani.
26 Eylül Dil Bayramı.
Gecikmiş de olsa, bu duygu ve düşüncelerle 69. Dil Bayramınız kutlu olsun diyorum.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|