|
İSTER İNAN İSTER İNANMA!
HAYATLARIMIZI BİZ İNŞA EDERİZ
13 yaşındaydı, bütün haftasını annesine sürpriz doğum günü yapmak için
ayarlamalarla geçirmişti. Artık büyüdüğüne ve annesini mutlu etmek için tek
başına bir düzenleme yapması gerektiği inancındaydı. Yakın bir arkadaşına nasıl
hediye alması konusunda danıştı. Arkadaşı alışverişe gidiyordu annesiyle, genç
kızı da alabilirlerdi.
Akşam annesinden zor zar izin alabildi. Arkadaşına saat alacaklarını, arkadaşının
seçme konusunda onun da yardımcı olmasını istediği yalanını uydurdu. Annesi iki
gün üst üste buluşmak istediği için kızdı ona, bir bilseydi her şeyin kendi için
olduğunu...
Hediyesi alındı, annesi görmesin diye arkadaşının evinde saklandı, babası
uğrayıp alabilirdi. Sırada güzel bir pasta almak vardı. 118'den pastanenin telefonunu
öğrendi. 12 kişilik frambuazlı pasta siparişi verdi, doğum günü akşamı eve
getireceklerdi.
Her şey mükemmel olmalıydı, yakın akrabaları geleceğine göre sadece pasta yeterli
değildi. Pastanın yanına hamur işi yapmaya karar verdi. Ama malzeme için paraya
ihtiyaç vardı. Aklına parlak bir fikir geldi.
Annesi sırtındaki kuruluk için krem sürdürüyordu genç kıza, malum pek zevkli bir
iş değildi. Bu sefer parayla sürecekti! Annesi kabul etti bu işi, 1 defa sürdü
böyle. Öteki akşam yine istedi annesi, vakit biraz geçti. Espriyle karışık;
"Saat geç anne. Akşam tarifesi %50 zamlı!" dedi. Kız pek anlayamasa da
annesi çok sinirlendi, kıza çok paragöz olmaya başladığını söyledi. Kız
söylemek istiyordu; "Hepsini senin için, doğum günün için yapıyorum!"
diye.
Topladığı paralarla evde çalışan temizlikçiyi markete yolladı malzeme almaya. Her
ayrıntıyı düşündü, kadın evde yokken annesi arar da konuşmak ister diye telefonu
açık bıraktı, yaptıklarını, artan malzemeyi aynı zamanda komşusu da olan
teyzesinin evinde saklayacaktı. Babası işlerinin yoğunluğundan arkadaşının evine
uğrayıp hediyeyi alamamıştı. Arkadaşı kendi getirdi hem de oturmuş oldu.
Arkadaşı, anneannesi, temizlikçi ve kendisi seferber olup çatal, poğaça ve kek
yaptılar, bunlar teyzesinde saklandı.
Artık her şey doğum günü akşamı bir kolyeyi oluşturmak için sıra sıra dizilmiş
ince taneleri gibi hazırdı. Küçük şeylerdi ama o akşamı kusursuz kılacaklardı...
***
İşte bu benim hikâyemdi. Doğum günü sabahı annem bana gelip; "Bugün doğum
günüm, kimse kutlamıyoooo!"dedi kendisine acındırmaya çalışan küçük bir
çocuk gibi. "Sen akşamı bekle."dedim tabi sonunda annemin "Söyle!
Söyle!" baskılarına dayanamayarak her şeyi söyledim. Çok sevindi ve benim bu
kadar işi tek başıma ayarlamama çok şaşırdı.
Yalnız bunlar olurken çok önemli bir şey öğrendiğimi fark ettim. Annem bana
arkadaşımla buluşmama izin verirken ya da sırtına krem sürüp para aldığımda her
şeyin onun doğum günü için olduğunu bilseydi hemen verirdi izini de parayı da.
Hayat da aynen böyle. Sen hayata verirsen,hayat da sana veriyor. Yaptığın her iyilik
farklı bir açıdan yansıyarak tekrar sana geliyor. Hayatlarımızı biz inşa ederiz ;
ona biz güzellik katarsak yine o hayatta biz yaşarız , güzel olmayan şeyler katarsak
yine biz yaşarız onu. Bir Malta bilgesinin sözü vardır: "İyilik yap unut,
kötülük yap her zaman anımsa." diye. Yaptığın iyiliği unut çünkü o zaten
farklı bir yerden yine sana geri gelir.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|