|
Nezih
Öztüre’nin
e-mail‘inden
nezih@ozture.com
Bizi Kaybediyorsunuz
Bizi kaybediyorsunuz.
Biz kim miyiz?
Biz, "Oğlum okuyup mühendis, doktor vs olup da üç kuruşa mı çalışacaksın?"
demek yerine oğlum, kızım okusun da adam olsun diyen anne babaların evlatlarıyız.
Kimimiz hali vakti yerinde ailelerin çocuklarıyken kimimiz fakir ailelerin evlatlarıydık.
İlkokulda lisede ayni sıralarda dirsek çürüttük. 12 Eylül silindirinin üstünden
henüz geçmiş bulunduğu Türkiye Üniversiteleri'nin taze yıkıntıları arasından
çıktık.
Biz bu gün 40'larımızın civarında en verimli olmamız gereken çağımızdayız.
Biz, mezun olmakla yetinmedik. Bir taraftan canımızı dişimize takip gece gündüz çalışırken
bir taraftan geleceğe hazırlanmak için, hem mesleki açıdan hem de insan olarak,
kendimizi yetiştirmeye devam ettik. Doğayı, sanatı, sporu sevdik, insanları ve bu ülkeyi
sevdik.
Lacivert takım elbiseleri çekip sadece kendimiz için çalışıp dünyaya boş boş bakıp
hayatı salt Amerikan Doları olarak görmedik. Her aldığımızın karşılığını
fazlasıyla vermeye çalıştık.
Bizi kaybediyorsunuz,
Siz bu vatanın gurur duydukları ve onlarla gurur duyanlar, siz birbirinizi över,
birbirinizi omuzlarda gezdirirken biz durmadan çalıştık, ürettik.
Siz vatan millet nutukları atarak bu vatanın taşını toprağını talan edip, kıyılarını,
akarsularını rezil eder, ormanlarına acımadan balta vurup, toprağını erozyona uğratırken
biz çalıştık. Biz bu ülkeyi sevdik.
Havasını, suyunu, taşını, toprağını, ormanını, ağacını, denizini, kıyısını
korumaya çalıştık.
Bizi kaybediyorsunuz,
Biz bu ülkede hukukun üstünlüğünü istedik. Vatandaşların devlet karşısında eşit
muamele görmesini istedik. Sokaklarımız güvenli olsun istedik siz şehirleri hırsıza
kapkaççıya teslim ettiniz. Değnekçinin adı sayenizde Mafya oldu, siz Mafya'nın bile
adını lekelediniz.
Devletin, ülkenin ve insanlarının geleceğinin aydınlık olması için, eğitime önem
vermesini, bizden sonraki kuşakların bizi geçmesini istedik.
Biz sanatı sevdik, kazançlarımızdan kesilen vergilerin hiç değilse bir kısmı
sanata ayrılsın istedik. Bu sırf bizim için ya da sanatçılar için değil bu ülkenin
tüm insanları için, geleceği için gerekli dedik. Siz ise eğitilmiş insandan hep
korktunuz kaçtınız.
Biz, sporu sevdik ama döner bıçaklarınız ve "ölmeye ölmeye geldik"
sloganlarınızla eski çağ arenalarına çevirdiğiniz stadlara giremedik.
Galatasaray için çığlıklar atarken hiç bilmediniz Hagi'ye, Jardel'e, Popescu'ya ödenen
milyonlarca Amerikan Doları'nı bu ülkeye kimlerin kazandırdığını.
Ekonomik tedbirler dediniz bizi ezdiniz, vergi dediniz bizi Kümesteki kaz bellediniz.
Kazancımızdan aldınız yetmedi, Katma Değer dediniz aldınız yetmedi, tasarrufu teşvik
dediniz aldınız yetmedi. Çağdaş insanin ihtiyacı olacak ne varsa lüks deyip ek
vergi istediniz verdik, hep aldınız, hiç vermediniz.
Kimimiz doktor oldu devlet, üniversite hastahanelerinde. Yüzlerce hastaya bakmak yormadı
bizi bürokrasinin çarkları ve "hamili kart yakınımdır" kartları kadar.
Bizi kaybediyorsunuz,
Biz bu ülkenin insanları için insanca bir yasam istedik siz Duvarlara bizim için
"YA SEV YA TERKET " dediniz. İçimizden haykırmak geçti "Aldılar da mı
gitmedik" diye ama haykıramadık. Çünkü biz bu ülkeyi talan etmek için değil
karşılıksız sevdik ve hep verdik. Ama artık verecek bir şeyimiz kalmadı.
Bizi kaybettiniz.
Bittik, tükendik, ne arzumuz ne isteğimiz ne yasam sevincimiz kaldı.
Becerebilenimiz güneye göç etti mütevazi bir hayati seçti, kimimiz bize kucak açan
yabancı ülkelere çalışmaya gitti, kimimiz ise yeter, benim neyim eksik deyip piyasaya
girdi.
Eğer yarın Taliban Afganistan'ı benzeri bir Türkiye yerine modern, insanları mutlu
bir Türkiye isteyip de bu ülkeyi yattığı yerden kaldırmak, sönmüş bacaları
yeniden tüttürmek, duran çarkları yeniden döndürmek isterseniz bizi çok arayacaksınız.
Hasan Yokes - 16 Temmuz 2001, Pazartesi
Hürriyet agoradan bir yazı
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|