|
GÖZLEM
Ali Kaya
GECE
LAMBASI
Ülke sorunları ciddi işlerdir. Tatilde ciddi şeyler düşünmek yorar insanı,
Vekilinden asiline, bakanından işsizliğine herkes tatildeyken ülke sorunları tartışmanın
sırası mı şimdi.
İşçi, köylü, memur, emekli herkes geçim derdinde. Eldeki birikimler de eridi tükendi.
Derdi olmayan tek bir sınıf var bu ülkede: mutlu azınlık olarak bilinen tuzu kurular
vurguncular, soyguncular, usulsüz kredilerle şirketlerini şişirenler, hortumcular, hırsızlar,
topluma üç kağıt açanlar.
İşler öylesine çığırından çıktı ki, çalınan minareler kılıfına sığmaz
oldu. Kantarın topuzunu fazla kaçırdılar da foyaları çıktı meydana işleri
bozuldu. Keser gibi hep kendilerine yanıttılar herşeyi. Testere olup bir sana, bir bana
diyemediler hiçbir zaman...
Şimdi onlar yargı önünde. Bu yargılamanın sonundan bir şey çıkacak mı!.. Benim
pek umudum yok. Onlar, yine bir yolunu bulurlar da sıyrılırlar işin içinden. Susurluk
davasında öyle olmadı mı? Yargılanan kimse kaldı mı hani?.. Olanlar zavallı kamyon
şoförüne oldu sadece. Çok şey beklemiştik Susurluk olayından oysa ki.. Öyle ki, bu
kazayı Tanrı'nın topluma bir lütfu olarak algılayanlar bile olmuştu.
Bunca aydının, onca güvenlik güçlerinin ve adaletin, koskoca devletin ortaya çıkaramadığı
olayları bir kamyon şoförü ortaya çıkarmıştı da sevinmiştik. Sonu ne oldu.
Koskoca bir hiç... Zaman aşımı v.s dediler ve çekiverdiler her şeyin üstüne süngeri
ve kapandı gitti.. Sanki bu ülkede bir Susurluk olayı yaşanmamıştı. Bizler de boşuna
"gulu gulu dansı" yapmıştık. Birkaç ay da çocuklar gibi, ışıkları yakıp
bir söndürmüştük...
Şimdi ışığın sembolünü karanlık partilerine amlem yaptılar. Toplumla alay
edercesine takiyye yapıyorlar yine Atatürk'ten söz edişleri de, Anıtkabire gidişleri
de takiyye bunların. Olsa olsa gece lambası olur onların ampulleri.. Eskiden
"TEK" faresi derlerdi öylesine Vat'sız, bir mumun verebileceği ışığın
ancak onda biri kadar bile aydınlatamaz ortalığı... Bin vat'lık bir ampul bile aydınlatamaz
içinde bulundukları karanlığı..
Eskiler alır, eskiler satar; yeniye ve yeniliğe kapalıdır onlar. Bakmayın "değiştik"
demelerine. Eşlerinin başlarını açmalarına bile tahammülleri yoktur. Sıkma başlıdır
hepside...
Sivas katillerini savunacak ve hapishanelerde ziyaret edecek kadar cesurdurlar. Bir sıkmabaşı
meclise sokabilmenin mutluluğu ile Merve'yi ayakta alkışlayacak kadar da cüretkardırlar.
Bunların Atatürk sevgisi, saygısı; laik Cumhuriyete bağlılık duygusu falan yoktur.
Bunlar, Atatürk'e ve ilkelerine karşı çıkabilecek olası ezici sonuçlarından
kaynaklanan korku ile yaşıyorlar. Bağlı görünüyor olmaları korkularındandır,
sevgilerinden değil..
Daha ilk toplantılarımdaki konuşmasında "Her şeyin zamanı var" diyor
Tayyip Bey... Bu sözün ne anlam taşıdığını oturup düşünmek gerekir. Bunların işleri
güçleri takiyyedir. Siyasal boşluktan yararlanmaya kalkışan bu adamlara halkımız
sakın umut bağlayıp da ülkeyi yeni bir karışım içine sürüklemesinler. Sakın
haa!..
Başlarına hala bir halife Sultan isterler bunlar bu çağda. Müzikleri mehter marşıdır
ve hat sanatından başka sanat bilmezler. Çıplak bir resim ya da heykel görseler yüzleri
kızarır ve içine tükürürler böylesi sanatın.
Onların camileri kışla, kubbeleri miğbez, minareleri süngüdür. Ve mahkeme kayıtlarıysa
da kanıtlanmıştır suçlulukları...
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|