|
TUTKUDAN
UTKUYA...
Lozan Barış Antlaşması: Sevr Projesini yıkan, ulusal bağımsızlık
belgesi...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin batı devletleriyle; egemenlik, hukuk ve eşitlik
ilkeleri açısından aynı koşullar altında görüşmelere katılması ve aynı haklara
sahip olduğunun belgelenmesi...
Genç Türk Devleti Lozan'da İsmet İnönü'nün sesiyle haykırıyordu: "Bütün
uygar uluslar gibi, özgürlük ve bağımsızlık istiyoruz. Türk Ulusu'nun egemenliğine
aykırı hiçbir kaydı kabul etmem. Memleketimin iktisadi esaretini reddederim!"
Anadolu yenilgisiyle düştüğü hayal kırıklığını, Lozan'da onarmak için, hem suçlu
ve hem de güçlü bir tavırla; uyarı, sindirme ve korkutma yöntemleriyle deneyen
emperyalizmin sözcüleri İsmet Paşa'nın temsil ettiği bu onurlu, yeni özgörevde
gerekli dersi böylece almışlardı. Bu kesin tutumumuz ile Türkiye'nin sınırları
Milli Misak'a göre çizildi. Osmanlı Devleti'nin verdiği ayrıcalıklar, başta kapitülasyonlar
olmak üzere kaldırıldı. Sağlıktan eğitime, adaletten bayındırlığa değin, tüm
yönetimin ve boğazların denetimin yabancıların elinden alınışı, hukuksal ve
siyasal birliğimize, ulusal birliğimize sahip çıkışımız belgelendi.
UTKUDAN BUGÜNE...
24 Temmuz1923'ten bugüne baktığımızda acıdır ki; günümüz manda ve
himayecileriyle, hala Sevr peşindeki içi ve dış düşmanların hedefi, Lozan Antlaşmasıdır.
Lozan'dan bugüne adım-adım bağımsızlığımıza gölge eylemleri, egemen güçlerin
ve çıkarcı politikacıların vurdumduymaz davranışları ile yaşadık. Lozan'da, İngiliz
delegesi Lord Curzon'un İsmet Paşa'ya söylediği:
"Bugün kabul etmediğiniz herşeyi cebime koyuyorum. Birgün para istemek için karşımıza
geleceksiniz. O zaman, bugün kabul etmediğiniz herşeyi, bir bir çıkarıp, size kabul
ettireceğiz" sözleri gerçek mi oluyor, sorusuna yanıt aramalıyız?
Dün ülke kapitülasyonların sarmalında kıvranırken, bugün ekonomimizi IMF ve
uluslar arası finans kurumlarının reçeteleri yönlendiriyor. Ekonomik bağımsızlığımız
yok ediliyor. Dün ve bugün arasında, ülkeyi yönetenlerin düşünce ve tutumlarından
başka bir fark olduğu söylenebilir mi?
Birileri buna küreselleşme diyebilir. Birileri bize, artık ulus devletin yok olması
gerektiğini söyleyebilir: Ancak bizler Lozan'ın ulusumuza neler sağladığını
biliyoruz. Ve bu sağlananlardan ödün vermeyi içimize sindiremeyiz. Ulus devletten
vazgeçmeyi bir an bile düşünemeyiz. Bunun yalnızca yayılmacı ve sömürgeci
devletlerin çıkarlarına uygun olduğunu hiç unutmayız, hiç unutmamalıyız, hiç
unutturmamalıyız!!
Verilen ödünlerle, ekonomik bağımlılık edilgenliğiyle Sevr'i hatırlatma ve
hortlatma çabalarına yardımcı olunmamalıdır. Türk Ulusu kendisine kalıt olarak
"Lozan Barış Antlaşmasını" bırakanları asla unutmamalı ve lozan'daki
savaşım örnek alınarak; Atatürkçü Düşünce Sisteminden, Cumhuriyetimizin temel,
ilkelerinden ödün vermeden, bakmalıyız yarınlara...
"Dünü bilmeden bugünü; sağlıklı bir biçimde değerlendirmeden de yarınları
kuramayız!"
Türkiyemizi cephelerde ve barış çalışmalarında kazanan yüce Atatürk ile,
Demokrasiye geçişin öncüsü, Lozan'ın ustası İsmet İnönü'yle arkadaşlarını
"Lozan Barış Antlaşması" nın 78. Yıldönümünde, anıları önünde saygıyla
eğilerek, yürekten anıyoruz.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ BERGAMA ŞUBESİ
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|