kuzeyege

Site İndeksi

e-mail‘inden

Aydın Boysan'la İnşaat Müh. Odası Ankara'da geçenlerde bir söyleşi düzenlendi. Boysan' dan damlayanlar:

* 1942'de öğrenci stajı için Halkapınar Şarap Fabrikası tevsiinşaatında,18 kuruş saat ücretiyle görevlendirildim. 18 kuruşu az buluyorduk ta, şarapla telafi ediyorduk. İlk mesleki kazancım bereketli oldu, sonra da şükür çok iş yaptım. İzmit'te bir anım daha var; 1949 yılında bu şehirde evlendim. Mimarlık işi bereketli oldu ama evlilik hiç bereketli olmadı. 51 yıldır ayni hanımla evliyim.
* Yakın bir dostumuza, bir ağabeyimize deniz kıyısında bir ev yaptık.
"Eh, buna bir de iskele yapalım "dedi. Lodosa dayanıklı koca bir iskele yapıldı. "Bir de kayıkhane olsun" dedi, o da yapıldı. Şoför evi, bilmem ne evi derken masraf bayağı arttı. İşin sonu yaklaşırken o ağabeyim dedi ki:
"Ben bu dünya da nasıl para yenildiğini şimdi öğrendim." Nasıl dedim? " Üç türlü, kadınla, kumarla, mimarla."
* İçkinin en çok keyif verdiği yer, gırtlakla mide arasında, mideborusunda harelenerek indiği andır. Bir Bektaşi bunu biliyor ya, bir zürafa görmüş "Vay be anam ne içer bu" demiş.
* 3-4 sene önce Vitali Hakko bir pazar günü öğle yemeğine çağırdı.
Cırağan sarayında 100 kişi falan var. Ben ayakta sıkıldım, artık gittim bir kanapeye oturacağım. Yakışıklı bir adam ayağa kalktı, önünü ilikledi,
"Buyurun Aydın Bey" dedi. "Rahatsız olmayın efendim" dedim. "Ne demek rahatsız olmak, siz bizim velinimetimizsiniz "dedi. "O da nereden çıktı yahu" dedim. "Ben Tekel Genel Müdürüyüm "dedi adam. O günden sonra dost olduk. Ben yeni çıkan kitabımı yolluyorum, o bana bir koli rakı yolluyor.
* Hiç bir şey için bu dünyada geç değildir. Ben 30 yaşından sonra yabancı dil öğrendim. İlk gazete yazısı yazmaya sürüklediklerinde 61 yaşındaydım; işte 18 yıldır yazıyorum. İlk kitabim çıktığında 63 yaşındaydım, 19 kitap oldu. Bazen çabuk olunur. Ancak yaşamın bize verdiği görev, yaşamı öleceğimize göre değil, yaşayacağımıza göre sürdürmektir.
* Alcatraz hapishanesinde tecrit odasını gezdim. Gerçekten, ses yok, ışık yok. Zaman geçiyor; ama nasıl geçtiğinin farkında değilsiniz.
Bezginlik, bıkkınlık başlıyor, sonunda kapı açıldı; ama ben 25 dakika kadar uzun zaman geçtiğini sandım, oysa 8 dakika geçmiş. DEMEK Kİ; ZAMANI
DEĞİŞTİRECEK BAZI FAKTÖRLER VAR: AYNI ZAMAN ÖLÇÜSÜNÜ; İNSANLARA DEĞİŞİK ŞEKİLDE ANLATACAK BAŞKA FAKTÖRLER VAR.
* 4-5 sene önce bir dergiden geldiler, röportaj yapıyorlar.
"Türkiye'nin en seksi kadını kimdir?" diye sordular. " Bir, Bedia Muhavvid" dedim. O zaman 90 yaşındaydı. Öyle afallayıp yüzüme baktıklarında, "Siz
Muhavvit'I Aynoroz Kadısında, Papazın Kızı rolünde gördünüz mü?" dedim. Bu röportajdan bir sure sonra, Bedia Muhavvit'le karşılaştığımızda kızgındı ve
"Benden öyle gecen yüzyıldan bahseder gibi bahsetme" dedi.



2 TEMMUZ 2001 SAYI: 413

Nezih Öztüre’nin

e-mail‘inden