|
MERHABA
İbrahim Baytak
SUÇUN BİRAZI !
Her zaman suçun birazı da bizdedir. Bu gün her şeyden yakınıyorsak, acaba kendimiz
üzerimize düşeni yaptık mı ki, suçu başkalarına yüklüyoruz?
Örnek mi? Kooperatifimiz kurulalı 8 yıl olmuş, hala kaba inşaatta. Yöneticileri hakkında
her gün demediğimizi bırakmıyoruz. Acaba kongresine kaç kez gittik? Apartman yöneticisinden
yakınıyoruz, acaba hiç toplantılarına gittik mi? Oda yönetiminden, sendika yönetiminden
yakınıyoruz da hiç yöneticilere gidip şikayetlerimizi söylüyor muyuz, kongrelerine
gidiyor muyuz?
Belediye başkanı seçiyoruz, sonrada "beceremedi" diye eleştiriyor, kızıyoruz.
Fakat verdiği sözleri yerine getirmesi için ne yapıyoruz?"
Bir benle ne olur?" diyerek işin içinden sıyrılamayız. "Her koyun kendi
bacağından asılır." Herkes ayni şeyi söyler, hiç bir şey yapmazsa, değişen
bir şey olur mu? Tepki göstermememizin nedeni acaba korku mu? Kooperatif, oda, sendika,
belediye başkanının yüzüne bir şey söylersek bizim işimizi hiç yapmaz diye mi düşünüyoruz?
Günümüzde yeni partilerin kurulması için çalışmalar var. Hep denir ki "BİZ
TABANDAN ÖRGÜTLENİYORUZ" Tabandan örgütlenme nasıl olur? Tavanda örgütlenme
nasıl olur? Biz hep tepeden örgütleniyoruz. Dikkat edin partileri kim kuruyor? Kimler
kurucu üye oluyor? Taban denilen kesimden hiç kurucu üye olduğunu gördünüz mü? Hiç
dar gelirli, Küçük esnaf, küçük çiftçiden kurucu gördünüz mü? Tepelerde
birileri partiyi kuruyor. Diyor ki "ANADOLU'YU GEZDİM, NABIZ YOKLADIM" işte
tabandan örgütlenme dedikleri bu.
CHP den ayrılanlar Erdal İNÖNÜ' yü genel başkan yapmak istiyorlar. Neden? Eğer
tabandan örgütlenseler, partinin ilkeleri olsa, bu ilkeler halkın büyük kesiminin
beklentileri doğrultusunda olsa, genel başkanın kim olacağı o kadar önemli olur mu?
Fazilet partisinin yenilikçi kanadı da Recep Tayyip ERDOĞAN' ı genel başkan yapmak
istiyor. Çünkü oylarını almayı hedefledikleri kesime böylece güven verecekler.
Kurulacak partilerin programları ne? Toplumun hangi kesiminin haklarını savunacak? Bunu
nasıl ve kimlerle yapacak? Yok canım siz onu düşünmeyin, bize oy verin biz
hallederiz. Bu güne kadar hallettikleri gibi. Halbuki bir takım sorunlarla mücadele
ederken toplumun belli kesimlerinin güvenini ve desteğini kazanmak gerekmez mi?
"Biz kitle partisiyiz, bütün kesimlerin sorunlarını çözeriz." Çözemezsiniz.
Çünkü toplumun birçok kesimi arasında çıkar çatışması var. Uluslar arası
sermaye ile, ulusal sermaye, işçi ile işveren arasındaki çelişkiyi veya uyumu kimin
lehine çözecekseniz? Her iki tarafı da memnun etmeniz mümkün mü? Eğer partiniz
hangi kesime dayanıyorsa o kesime ağırlığını koymayacak mı?
Partiyi kim kurmuş, hangi kesimin haklarını savunacak, programı ne, programını gerçekleştirmek
için neyi nasıl yapacak? Bütün bunları araştırıp incelemeden bir partinin peşinden
koştuğumuzdan bu durumlara gelmedik mi? 40 - 50 yıldır başımızdan olanlardan bu yüzden
yakınmıyor muyuz?
SİZDE YAZIN
Doğaldır ki dünyada ve ülkemizin herhangi bir yerinde olan gelişmeler bizleri
de etkilediğinden yazılarım da bazen genel ve siyasi konulara değiniyor olsam da, esas
olarak yerelde Bergama ve Bergama' da yaşananlarla ilgili konularda yazıyorum. Bir de
kendimizle hesaplaşmamız gerektiğinden söz ediyorum yazılarımda. Yıllardır
sorunlar bitmedi, bitmiyor. Mahallemiz de, işyerimiz de, sokakta her yerde sorun var.
Birçok kişi "neden şunları yazmıyorsun diyor. Yazıyoruz, hem de defalarca yazıyoruz
Sizler o sorunları bizzat yaşıyorsunuz. Bir kağıda bu yakındığınız sorunları
yazın. Kuzey Ege gazetesine postalayın veya getirin. Yazının altında isminiz olsun,
imzanız olsun. "Adım açıklanmasın" diyorsanız adınızı açıklamayız.
Yazınızda hakaret, tehdit olmasın, kişisel polemiğe neden olmasın her zaman gazetede
yayınlanacaktır.
Bana "şu sorunlar var yaz" diyeceğinize "ben şu sorunları kaleme aldım,
bunu gazetede veya köşende yazar mısın" denmesi daha doğru olmaz mı? Bu şekilde
daha etkili olmaz mı?
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|