|
MERHABA
İbrahim Baytak
GENÇLER
Gençlik her zaman kendinden önceki kuşakla anlaşmazlığa düşmüştür. Gençlik hep
daha fazlasını ister, daha iyisini ister. Bunları kimden, neden, nasıl isteyecektir?
İsteklerini elde edemeyince, kime kızacaktır? Beklentilerinin neden gerçekleşmediğini
araştırıp, o sorunları aşmak için mücadele mi edecektir? Nedenini bulmak için
okuyacak, araştıracak, inceleyecek, düşünecek, irdeleyecek midir? Yoksa istedikleri
yapılmayınca ana-babasına mı kızacaktır?
Bizim ve bizden önceki gençliğin de ailesi ile, büyükleri ile birçok uyumsuzluğu
vardı. Bu uyumsuzluk, genelde, serbest olmak, bazı şeyleri yapabilmek, kısaca özgürce
davranabilmek içindi Gençlik ailesinden yapabileceğinden fazlasını istemezdi. Bazı
isteklerini yerine getirmek için kendisi çaba harcardı.
Özellikle kentlerde yaşayan gençlik çelişkileri çok iyi görür, bazılarının her
şeyi varken birçok kişinin neden olmadığını sorgulardı. Ancak bunu sorgularken
nedenini araştırır, kime karşı geleceğini de öğrenirdi. Bu nedenle ailesi ve büyükleri
ile değil bozuk düzenle kavgalı olurdu.
Önüne hedefler koyardı. Ülküsü olurdu. Ne istiyor, ne yapmalı, beklentilerini nasıl
gerçekleştirmeli bunları arkadaşları ile tartışır ve bunun için mücadele ederdi.
Ailesinin tüm karşı çıkmasına rağmen mücadelesinden vazgeçmezdi. İnanmıştı.
Bilinçli bir inanıştı. Toplumda bilinçlenme arttıkça, düzene karşı muhalefet de
artıyordu. Gençler bu mücadeleyi verirken, demokratik örgütlerle, sendikalarla
birlikte hareket ediyor, yalnız olmadıklarını kendisi gibi düzenden memnun olmayan
binlerce kişinin varlığını görüyor, başaracaklarına dair inancı cesareti artıyordu.
Ancak bu bozuk düzenin devamından yana olanlar da vardı ve ülkenin yönetiminde söz
sahibi idiler. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu düzeni değiştirmek
isteyenlere izin veremezlerdi. Ve vermediler.
Gençliğin toplumsal olaylarla değil başka şeylerle ilgilenmesi gerekirdi. Örneğin müzik,
futbol, aşk yani egemen güçler için tehlikeli olmayan şeylerle.
Eğer rahat yaşamak istiyorsan, eğer çok para kazanmak istiyorsan bunun yolu vardı. Köşeyi
dön de nasıl dönersen dön, sana kim ne diyebilirdi? Para kazanmak için çalışmana
bile gerek yoktu.
Benim memurum işini bilir dendi. Rüşvet alabildiğine yaygınlaştı. Yolsuzluk arttıkça
arttı. Köşeyi dönmecilik kurtuluş için bir yöntem kabul edildi. Eskiden toplum için
mücadele edenlerin bir çoğu da bu yöntemi kısa sürede benimsedi. Gemisini kurtaran
kaptan zihniyeti ile bencillik toplumda yerleşti. Ben kendimi kurtarayım da başkası ne
olursa olsun düşüncesi yerleşti. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dendi. Bütün
bu politikalar sonucu, insanlar kurtuluşun toplumla birlikte değil kendi başına olacağı
inancına kapıldı. Ülkeyi yönetenlere, köşeyi dönenlere hiç kızmadı. Bende ne
yaparımda köşeyi dönerim diye düşündü.
Günümüz gençliği işte bu düşüncelerle yetişti. TV, magazin basın, her türlü yöntemle
yapılan propagandalar sonucu gençlik tüketime yönlendirildi. Ancak milyonlarca dar
gelirli aile gençliğin bu isteklerini nasıl karşılayacak? Gençlik bunu düşünmüyordu
artık. Gençlik araba istiyor, cep telefonu istiyor. Gezmek, eğlenmek istiyor. İyi
giyinmek, değişik giyinmek istiyor. Birçok aile çocuklarının bu isteklerini karşılayabilmek
için ne kadar çaba harcarsa harcasın yerine getiremiyor.
Okuyan gençlik en iyi okullarda okumak istiyor. Bunun için pahalı dershanelerden, özel
ders veren öğretmenlerden ders almak istiyor. Aileler çocuklarının isteklerini yerine
getiremediği için üzülüyor, kahroluyor. Ancak gençler mazeret dinlemiyor. İsteği
yapılıncaya kadar susmayan bir bebek gibiler.
Gençler okumuyor. Araştırmıyor. Olduğunla yetinmek ama daha fazlasını elde etmek için
çalışmak çaba harcamak gerektiğini akıllarına bile getirmiyorlar. Neden
istediklerinin yerine gelmediğini bilmiyorlar. Kendi kurtuluşlarının toplumun refahı,
zenginliğinin artmasına bağlı olduğunu bilmiyorlar. Ülkeyi iyi yönetmeyenlere karşı,
rüşvete, talana, adam kayırmaya, yolsuzluklara karşı mücadele etmeden hiçbir şeyin
düzelmeyeceğini bilmiyorlar. Kendilerine "oku, TV da iyi programları seyret"
deyinde kızıyorlar. TV da her türlü pembe diziyi, magazin programını seyrediyorlar
da, gençlik le ilgili tartışma programlarını bile izlemiyorlar.
Öyleyse neden büyüklerine kızıyorlar?
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|