baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


21 MAYIS 2001      SAYI: 407

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


GÖZLEM

kaya.jpg (2578 bytes)

Ali KAYA



Haydi gençlik!..
Her yıl, büyük bir coşkuyla kutladığımız 19 Mayıs'lar, Kurtuluş Savaşı'mızın başlangıcı; Kuva-i Milliye ateşini yakan Mustafa Kemal'in de doğum tarihi olarak benimsendiği gündür.
Atatürk'ün, "Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza dek korumak ve savunmakla görevli kıldığı Türk gençliğinin bayramıdır. Hafta da "Gençlik Haftası" olarak yaşanıyor 82 yıldır bu bayramı; söylevlerle, şiirlerle, çeşitli gösterilerle kutluyoruz.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da hafta boyunca radyolarda, televizyonlarda, özel programlar, açık olurumlar düzenlendi. Gazete köşelerinde, "günün anlam ve önemini belirten yazılar yazıldı, yorumlar yapıldı... "Atatürk'ün Gençliğe Hitabı", bir kez daha gündeme geldi. Gençliğin Ata'sına yanıtı, koro halinde söylenirken, yerler gökler inledi 19 Mayıs alanlarında...
Gerçekleşmesi için özlemle yanıp tutuştuğumuz, bu Ant'lar, bu "Yemin"ler ve verilen bütün sözler, tıpkı Meclis kürsüsünden edilen yeminler gibi inandırıcı gelmiyor bana!.. Çünkü, Meclis'te, laik cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine bağlılık andı içenlerin; bu "Ant dışında laiklikten söz etmeyişleri bir yana; yıkmak için ellerinden geleni yapmaları, ya da yapanlara göz yummaları, başka nasıl açıklanabilir?
Yarım yüzyıldır, laiklik düşmanlarına ödün vere vere; ülkemizi içinde bulunduğumuz ortama getirdiler. Çıkmaz sokaklara sürüklediler... Üstelik, faturayı da başkalarına özellikle, Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe çıkara çıkara.. Onları suçlaya suçlaya...
"Siz isterseniz, hilafeti bile geri getirebilirsiniz" diyenler; şeriat özlemcilerine ilk mesajı verenlerdir. Bugün, laik devlet düzenini örgütlü bir biçimde yıkmaya çalışanlara ilk ödünü verenlerdir onlar... Durum böyleyken, kısır düşünce ve tartışmaların sığ sularında kulaç atanların 82 yıl sonra bugün, M. Kemal'i Samsun'a götüren geminin boyunu ve baca yüksekliğini tartışma konusu yaparak; asıl gerçekleri saptırmaya çalışmalarına, ne yazık ki ibretle izliyoruz!..
Oysa, 19 Mayıs'ta Samsun'a atılan bu ilk adım; aydınlanma döneminin yeryüzü tarihine yazdığı bir uzun yürüyüşün başlangıcıdır.
Ata'mızın Gençliğe Söylevi'nde belirttiği " Gaflet ve dalalet" içinde bulunan aymazlar bilmeliler ki; bu ülke sahipsiz değildir. Geleceğimizden umudumuzu henüz kesmiş değiliz. Unutulmasın; Mustafa Kemal'ler 20 yaşındadır. Ama, yaşındaki M. Kemaller'in hiçbir zaman ne politikada, ne yönetimde beklenen ağırlığı olabilmiştir. Onlara göre, gençlerin böyle şeylere henüz akılları ermez...
Asıl insanı üzen; dün 20 yaşlarındayken birer "idealist" olanların, bugün üzerlerinde ölü toprağıyla duyarsız ve çıkarcı olmalarıdır. 78 yıllık cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk; cumhuriyeti, gençliğe emanet ederken, bugün yönetimde olanlar henüz çocuk bile değillerdi. Ya doğmamışlardı ya da henüz cumhuriyetle birlikte doğmuşlardı. Gençlik yılları, "idealizm" doruğunda, nutuklar çekerek geçti çoğunun!.. Laik Türkiye Cumhuriyet'ni sonsuza dek savunacaklarına dair kaç kez ant içmişlerdi.. Bugün şeriatın açtığı yeşil bayrak sokaklarda boy gösterirken, cumhuriyete ve Atatürk ilkesine bağlılık yemini edenler, Meclis'te ya çiğköfte partileriyle ya da Cuma tatili gibi önemli işlerle (!) uğraşıyorlar!.. Sokaklara dökülmüş üniversite gençliğinin sorunları, istekleri, onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Gençlik sorunlarına, bu Gençlik Bayramı'nda ve " Gençlik Haftası"nda da bir çözüm getirilemeyecekse, bayramı yaşamanın da bir anlamı olmasa gerek!..
Dünün gençliğinden umudu kestik artık. Son umut, yarının gençliğinde. 1919'un en karanlık ve umutsuz ortamında M. Kemal'in gösterdiği yolda yürüyebilecek; yüreğini korkusuzca ortaya koyabilecek bir gençliğe ve beyni genç olanlara artık güvenmek istiyoruz.
1919'da Samsun'dan başlayan, Erzurum'dan, Sivas'tan Ankara'ya ulaşan bir yolla, Kurtuluş Savaşı'mızın ateşini yakan TBMM'ye artık güvenmek istiyoruz.
Hukukun üstünlüğüne sığınmak istiyoruz.. Bilimin ve sanatın, sanatçının, her türlü politikanın üstünde tutulması gerektiğine inanmak istiyoruz. Çağdışı kalmış birtakım insanların şeriat provaları yapmalarına asla ve asla tahammülümüzün kalmadığını belirtmek istiyoruz. Devletimizin temeline dinamit koyanları da buna göz yumanları da onlara ödün verenleri de nefretle kınıyoruz.
Türk gençliğine çok büyük sorumluluk düştüğünü bu gençlik bayramında bir kez daha belirtmek istiyoruz. Ülkesini seven her yurtseverin, gerçek Atatürkçü düşünce çevresinde, geniş bir cephede mutlaka birleşmeleri gerekliğine içtenlikle inanmak istiyoruz. Hiçbir bölünmeye yüz verilmeyerek, azıtılmış şeriatçılara ve destekçilerine karşı Türk gençliği, ülkesine ve sorunlarına mutlaka sahip çıkmalıdır. Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlara, Türk gençliği asla ve asla geçit vermeyecektir.
Çok okuyan, araştıran, inceleyen, tartışan, soru soran, demokrasiye yürekten bağlı, Atatürk ilke ve devrimlerine içtenlikle inanan bir gençliğe güvenmek istiyoruz. Böyle bir umutla Haydi gençlik!.. Sana bırakılan emanetlere sahip çık!..



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR