|
GÖZLEM
Ali KAYA
Haydi gençlik!..
Her yıl, büyük bir coşkuyla kutladığımız 19 Mayıs'lar, Kurtuluş Savaşı'mızın
başlangıcı; Kuva-i Milliye ateşini yakan Mustafa Kemal'in de doğum tarihi olarak
benimsendiği gündür.
Atatürk'ün, "Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza dek korumak
ve savunmakla görevli kıldığı Türk gençliğinin bayramıdır. Hafta da "Gençlik
Haftası" olarak yaşanıyor 82 yıldır bu bayramı; söylevlerle, şiirlerle, çeşitli
gösterilerle kutluyoruz.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da hafta boyunca radyolarda, televizyonlarda, özel
programlar, açık olurumlar düzenlendi. Gazete köşelerinde, "günün anlam ve önemini
belirten yazılar yazıldı, yorumlar yapıldı... "Atatürk'ün Gençliğe Hitabı",
bir kez daha gündeme geldi. Gençliğin Ata'sına yanıtı, koro halinde söylenirken,
yerler gökler inledi 19 Mayıs alanlarında...
Gerçekleşmesi için özlemle yanıp tutuştuğumuz, bu Ant'lar, bu "Yemin"ler
ve verilen bütün sözler, tıpkı Meclis kürsüsünden edilen yeminler gibi inandırıcı
gelmiyor bana!.. Çünkü, Meclis'te, laik cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine bağlılık
andı içenlerin; bu "Ant dışında laiklikten söz etmeyişleri bir yana; yıkmak için
ellerinden geleni yapmaları, ya da yapanlara göz yummaları, başka nasıl açıklanabilir?
Yarım yüzyıldır, laiklik düşmanlarına ödün vere vere; ülkemizi içinde bulunduğumuz
ortama getirdiler. Çıkmaz sokaklara sürüklediler... Üstelik, faturayı da başkalarına
özellikle, Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe çıkara çıkara.. Onları
suçlaya suçlaya...
"Siz isterseniz, hilafeti bile geri getirebilirsiniz" diyenler; şeriat özlemcilerine
ilk mesajı verenlerdir. Bugün, laik devlet düzenini örgütlü bir biçimde yıkmaya çalışanlara
ilk ödünü verenlerdir onlar... Durum böyleyken, kısır düşünce ve tartışmaların
sığ sularında kulaç atanların 82 yıl sonra bugün, M. Kemal'i Samsun'a götüren
geminin boyunu ve baca yüksekliğini tartışma konusu yaparak; asıl gerçekleri saptırmaya
çalışmalarına, ne yazık ki ibretle izliyoruz!..
Oysa, 19 Mayıs'ta Samsun'a atılan bu ilk adım; aydınlanma döneminin yeryüzü
tarihine yazdığı bir uzun yürüyüşün başlangıcıdır.
Ata'mızın Gençliğe Söylevi'nde belirttiği " Gaflet ve dalalet" içinde
bulunan aymazlar bilmeliler ki; bu ülke sahipsiz değildir. Geleceğimizden umudumuzu henüz
kesmiş değiliz. Unutulmasın; Mustafa Kemal'ler 20 yaşındadır. Ama, yaşındaki M.
Kemaller'in hiçbir zaman ne politikada, ne yönetimde beklenen ağırlığı olabilmiştir.
Onlara göre, gençlerin böyle şeylere henüz akılları ermez...
Asıl insanı üzen; dün 20 yaşlarındayken birer "idealist" olanların, bugün
üzerlerinde ölü toprağıyla duyarsız ve çıkarcı olmalarıdır. 78 yıllık
cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk; cumhuriyeti, gençliğe emanet ederken, bugün yönetimde
olanlar henüz çocuk bile değillerdi. Ya doğmamışlardı ya da henüz cumhuriyetle
birlikte doğmuşlardı. Gençlik yılları, "idealizm" doruğunda, nutuklar çekerek
geçti çoğunun!.. Laik Türkiye Cumhuriyet'ni sonsuza dek savunacaklarına dair kaç kez
ant içmişlerdi.. Bugün şeriatın açtığı yeşil bayrak sokaklarda boy gösterirken,
cumhuriyete ve Atatürk ilkesine bağlılık yemini edenler, Meclis'te ya çiğköfte
partileriyle ya da Cuma tatili gibi önemli işlerle (!) uğraşıyorlar!.. Sokaklara dökülmüş
üniversite gençliğinin sorunları, istekleri, onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Gençlik
sorunlarına, bu Gençlik Bayramı'nda ve " Gençlik Haftası"nda da bir çözüm
getirilemeyecekse, bayramı yaşamanın da bir anlamı olmasa gerek!..
Dünün gençliğinden umudu kestik artık. Son umut, yarının gençliğinde. 1919'un en
karanlık ve umutsuz ortamında M. Kemal'in gösterdiği yolda yürüyebilecek; yüreğini
korkusuzca ortaya koyabilecek bir gençliğe ve beyni genç olanlara artık güvenmek
istiyoruz.
1919'da Samsun'dan başlayan, Erzurum'dan, Sivas'tan Ankara'ya ulaşan bir yolla, Kurtuluş
Savaşı'mızın ateşini yakan TBMM'ye artık güvenmek istiyoruz.
Hukukun üstünlüğüne sığınmak istiyoruz.. Bilimin ve sanatın, sanatçının, her türlü
politikanın üstünde tutulması gerektiğine inanmak istiyoruz. Çağdışı kalmış
birtakım insanların şeriat provaları yapmalarına asla ve asla tahammülümüzün
kalmadığını belirtmek istiyoruz. Devletimizin temeline dinamit koyanları da buna göz
yumanları da onlara ödün verenleri de nefretle kınıyoruz.
Türk gençliğine çok büyük sorumluluk düştüğünü bu gençlik bayramında bir kez
daha belirtmek istiyoruz. Ülkesini seven her yurtseverin, gerçek Atatürkçü düşünce
çevresinde, geniş bir cephede mutlaka birleşmeleri gerekliğine içtenlikle inanmak
istiyoruz. Hiçbir bölünmeye yüz verilmeyerek, azıtılmış şeriatçılara ve destekçilerine
karşı Türk gençliği, ülkesine ve sorunlarına mutlaka sahip çıkmalıdır. Gaflet,
dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlara, Türk gençliği asla ve asla geçit
vermeyecektir.
Çok okuyan, araştıran, inceleyen, tartışan, soru soran, demokrasiye yürekten bağlı,
Atatürk ilke ve devrimlerine içtenlikle inanan bir gençliğe güvenmek istiyoruz. Böyle
bir umutla Haydi gençlik!.. Sana bırakılan emanetlere sahip çık!..
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|