|
DİKİZ AYNASI...
İrfan KESKİN
HEP BANA, HEP BANA
Sevgili Dostlar Hani bir söylenti vardır. Çocuk oynadığı oyun ve oyuncaklarla bir
nevi gelecekteki mesleğinin de belirtisini veriyor diye.
Fıkra buya bir gün Anne ve Baba bu merakını gidermek amacıyla çocuğunun önüne
oynaması için çeşitli oyuncaklar koyup başlamışlar seyretmeye, bir de ne baksınlar
çocuk kucağına bütün oyuncakları doldurmaz mı, Baba demiş ki eyvah hanım bizim çocuğumuz
politikacı olacak galiba ne varsa hepsi benim diyor demiş.
Sanki günümüz politikacılarının eşsiz bir tarifi yapılıyor, en büyük benim ben
kahramanım ben seçilmezsem bu ülke çöker sonuç kötü olur diyorlar. Meclise giren,
çıkmak istemez çıkmasını ya parti meclisi sağlar yada Allah geçinden versin ölüm.
Hele bir de parti genel başkanıysa yine Allah geçinden versin politikadan uzaklaşması
için bu sefer sadece ölüm.
Hele bunlara bir de ya bakan olmak için ya da gelecekte tekrar seçilmek için eski bir
babamızın dediği gibi dün dündür bugün bugündür deyip, dün siyah dediğine bugün
beyaz, dün beyaz dediğine bugün siyah diyen tayfa takımı çıkınca, insanların işte
o zaman politika ve politikacıya güveni kalmıyor. Güven kalmayınca da Ana ve Babalar
oğlunun veya kızının politikacı olacağını sanarak yukarda ki gibi eyvah diyor.
İsterseniz değerlendirme örneğini uzağa gitmeden ilçemiz Bergama'dan verelim.
Belki de Türkiye'nin 1112 ilçesinin çok azına nasip olabilecek bir şans Bergama için
var.
Parlamentoda iki temsilci, ikisi de has Bergamalı ikisi de iktidar partisinden, ama
nafile.
Birisi Politikanın kurdu olmuş istediği gibi istediği siyasi alanda cirit atıyor. Diğeri
politikayı öğrenmek için Genel Başkanına televizyonlarda ağlayıp yağ çekmeye çalışıyor.
Ama maalesef Bergama için hiçbir şey yok.
Geçtiğimiz hafta Bergama'da yayın yapan yerel bir gazetede Bölge Milletvekili Mehmet
Çümen diyor ki Bergama'ya insanlar, yabancılar nasıl yatırım yapsın anlamsız bir
altın direnişiyle yatırımcıları korkutuyorlar. Bergama panzer şehri oldu diyerek
ciddi anlamda saçmalıyor.
Sadece beceriksizliğini ve basiretsizliğini örtmeye çalışıyor.
Yer Çamköy 1997'nin Mayıs sonu dönemin madencilikten sorumlu Devlet Bakanı Teoman Rıza
Güneri orada. O zaman DSP İlçe Başkanı olan Mehmet Çümen konuşuyor. "Ben DSP
İlçe Başkanı olarak değil, Makine Mühendisi olarak konuşuyorum yemin ederim ki Dünyanın
hangi teknolojisini getirseniz getirin. Burada siyanürle altın çıkarmak ölüm
demektir."
Yer yine Çamköy Haziran 1997 TBMM Çevre komisyonu üyeleri köyde yine DSP İlçe Başkanı
Mehmet Çümen konuşuyor ve diyor ki buraya yapılmak istenen Çimento fabrikası değil,
Otomobil fabrikası değil ölüm fabrikası. Biz bu madeni çalıştırmayacağız.
Seçimlerden önce bunu benzer şeyler söylüyordu iki yılda bilimsel olarak ne değişti.
Hiç bir şey. Bir efendisinin verdiği her karara her söylemine boyun eğmek. Bir dahaki
seçimde daha iyi yere gelmek için ikincisi madene karşıyım diyerek köylüden halktan
yana görünüp onların oyunu almak. Yani kucağını açıp hepsine sahip olmaya çalışmak
diğer bir deyimle "Hep bana. hep bana"
İyi haftalar.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|