baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

16 NİSAN  2001      SAYI: 402

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MERHABA

ibrahim.JPG (15058 bytes)

İbrahim Baytak


ESNAF


Eyleme, sokaklara çıkmaya alışkın olmayan esnaflar sokaklara döküldü. Her gün yurdun dört bir yanında miting ve gösteri yapıyorlar. "HÜKÜMET İSTİFA" diye bağırıyorlar. Mitinglerine hiçbir siyasi partiyi almıyorlar. Siyasetçilere güvenmiyorlar. Milletvekilleri halkın tepkisinden korkuyor, lojmanlar satılmasın, halkın arasına girersek bizi öldürürler diyor. Miting yapıldığı gün milletvekilleri yakalarındaki rozetleri çıkarıyor. Vekili olduğu vatandaştan korkuyorlar? Oda ve birlik başkanlarına da güvenmiyor, mitinglerinde onları konuşturmuyorlar, protesto ediyorlar.
8 yıllık zorunlu eğitime geçildiğinde ek vergiler kondu. Vatandaş biraz yakınsa da ses çıkarmadı. Nede olsa eğitim içindi ve yararlı bir şeydi.
Marmara depremi oldu. Depremde binlerce ev yıkıldı, binlerce can kaybedildi. Yaraları sarmak için ek vergiler konuldu. Vatandaş yine sesini çıkarmadı. Çünkü can kaybı ve yıkım çok fazla olmuş, Devlet vatandaştan fedakarlık istemekte haklı denildi.
Ancak bu ekonomik deprem hiç birine benzemiyor. Bu depremin suçu doğrudan doğruya siyasetçilerde. Bu depremin suçu ülkenin yıllardır kaderini elinde bulunduranlarda.
Üstelik siyasetçiler hala işin ciddiyetini kavrayamıyor. Anlamıyorlar ki artık devir değişti. Anlamıyorlar ki artık vatandaşı ikna etmeleri mümkün değil. Anlamıyorlar ki bundan sonra ağızları ile kuş tutsalar yıllardır başımızda bulunan liderlere, siyasetçilere ve sendika, meslek odası yöneticilerinin hiç birine halk güvenmeyecek.
Halkın sokaklara dökülmesine, çıkan olaylara provakasyon, kışkırtma diyorlar. Eğer ülkeyi yönetenler ekonomik depreme neden olmasaydı halkı kim kışkırtabilirdi? Ancak Ülkenin bu duruma gelmesinde esnafın, çiftçinin hiç mi suçu veya kabahati yok?
Esnaf ve çiftçi devamlı siyasetin içinde değil miydi? Her partinin İl, ilçe yönetimlerinde bulunmadılar mı? Meslek odalarını partilerin kalesi yapmadılar mı? Oda veya birlik başkanlarını yıllarca milletvekili seçtirmediler mi? Cemal Tercan 44 yıldır oda veya birlik başkanı değil mi? Kaç yıl milletvekilliği yaptı? Yalım Erez Odalar birliği başkanı olarak da siyasetin içinde olmadı mı? Ali Coşkun, Erbakan, Şinasi Ertan, Halit Narin ve daha bir çok kişi oda yönetimlerinden politikaya girmediler mi? Daha hala bazıları milletvekili değil mi?
Yıllarca esnaf ve sanatkarların, çiftçilerin dernek ve odaları politikanın tam göbeğindeydi. Esnaf, sanatkar, köylü ve çiftçilerin bu gün yerden yere vurduğu politikacılar yıllarca peşinden koştukları kişiler değil mi? Daha önceki yıllarda da ekonomik bunalımlar yaşamadık mı? 24 ocak kararları, 12 nisan kararları ve daha birçok kemer sıkma politikaları uygulanmadı mı?
O zaman esnaf neden bugün yaptıklarını yapmadı? Çünkü o zaman bunalımın faturası büyük çapta çalışana, işçiye, memura çıkarılıyordu. Esnaf ve sanatkarlarla, köylü ve çiftçiler bunalımdan çok etkilenmiyordu. Bu kez faturayı ücretlilerle birlikte esnaf, sanatkar, çiftçi ve köylüde çok acı bir şekilde ödüyor.
Eskiden Esnafın ekonomik bunalımdan fazla etkilenmemesinin bir nedeni de banka ve kredi ile fazla çalışmadığındandı. Politikacılar esnafı yanında tutabilmek için kredilere alıştırdılar. Bir çoğu kredisiz çalışamaz oldu. Gerekli olsa da olmasa da kredi kullandı. Kredi ile iş kurdu. Kredi ile son model arabalar, yazlık aldı. Bu gün esnafın büyük çoğunluğu esnaf kefalet kooperatiflerine, bankalara kredi borcu var. Kredi borcu olmayanların kefilliği var. İşini bozan bir esnaf 3 - 5 kişiyi daha peşinden sürüklemekte. Ekonomik bunalımda işi bozulduğu için evini geçindiremez duruma düşen, alınan kredileri ödemekte zorlanan esnaf birde kredi faizlerinin artması ile iyice darbe yedi. İşte bu nedenle esnaf her şeyini kaybetmek tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Eğer esnaf, çiftçi üyesi ve yerelde yönetiminde bulunduğu partisinden ve politikacılardan yıllardır, Ucuz kredi, vergi ve Bağ - Kur affı yerine, ADİL BİR VERGİ YASASI , SOSYAL GÜVENLİK YASASI isteseydi şimdi çok daha farklı olmaz mıydı? Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteseydi, siyasetçileri arkasına alıp kimse Devleti dolandırabilir,çete kurabilir, bankaların içini boşaltabilir, yolsuzluk yapabilir miydi? Kimin Milletvekili olacağını parti lideri tayin ettiğinde karşı çıkılsaydı şimdi farklı olmaz mıydı?
Artık suçun kişilerde değil sistemde olduğu anlaşılmış olmalı. Anayasa ve yasalarda gerekli düzenlemeler yapılmazsa, Siyasetçilerden verdikleri sözleri tutmaları istenmezse bu ekonomik bunalım atlatıldıktan birkaç yıl sonra başkasının gelmeyeceğini kim garanti edebilir?



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR