|
MERHABA
İbrahim Baytak
KALDIRIMLAR
İşi olmayana "kaldırım mühendisi" denilir. Eskiden "Arnavut kaldırımları"
vardı.
Kentlerimizdeki "KALDIRIMLARIN İŞGALİ" engellenemiyor. Kaldırımlara bir ara
araçlar park ediyordu. Kaldırımlar yüksek yapıldı, araçlar kaldırıma çıkamadı.
Ancak kaldırımları esnaf ve seyyar satıcıların işgali önlenemiyor. Vatandaş
"kaldırımlar işgalden kurtarılsın" derken esnaf ve seyyar satıcılar kaldırımlara
da sığamıyor, yola kadar iniyor.
Hep çarşıdaki esnafın kaldırım işgalinden söz ediliyor. Halbuki ilçemizde İnönü
ve Mustafa Yazıcı caddeleri başta olmak üzere mahalle aralarındaki mobilya mağazaları
ve tamircilerin yolları bile işgali çok daha vahim. Mobilyacılar salon, oturma odası
takımları kaldırımlarda hatta yollarda değil mi? Mahalle aralarındaki tamirciler
yolları işgal etmiyor mu? Yolda kamyon kasası bile yapılmıyor mu?
Kaldırımlar işgalden kurtulsun diyen kaç kişi, esnaf kaç kişi? Kim haklı? Ne yapılmalı?
Esnafın kaldırım işgaline 20-30 cm izin verilsin diyenler, bir ay geçmeden esnafın
kaldırımı yetersiz görüp yola da indiğini görecektir. Öyle değil miydi?
Bu güne kadar esnafın malını gündüz kaldırımda sergilemesine ses çıkarılmadığı
için dükkanına koyduğu buz dolabını, vitrinini 20-30 santim kaldırıma çıkarmadı
mı? Dükkanının önüne kendi arabasını koymuyor mu? Arabasını koymuyorsa yola
tabure koyup kısa süreli de olsa kimseye araba park edilmesine izin vermiyor. Yani esnafın
dükkanının önündeki kaldırım da, yolda sanki esnafın tapulu malı. Malların teşhir
yeri kaldırımlar mı, yoksa vitrinler mi? Kim ne derse desin kentlerdeki vatandaşın büyük
çoğunluğu kaldırım işgallerinden şikayetçi. Bu nedenle Vatandaş, belediyenin kaldırım
işgaline son veren uygulamasını destekliyor.
Fakat, esnaf hiç merak etmesin. Kaldırım işgaline karşı olan vatandaş her zaman
olduğu gibi sessiz kalacak, sesini gür çıkaran esnafın baskısına dayanamayan
belediye başkanı kısa süre sonra kaldırımları eskiden olduğu gibi işgaliye parası
karşılığı esnafa terk edecek.
ULUSAL PROGRAMI KİM DESTEKLİYOR?
Halk ne yapsın inanmasa, güvenmese de "TEK ÇARE" denilen programın başarıya
ulaşmasına bağlamış umudunu. Programdan anladığı gördüğü tek somut gerçek yapılan
zamlar. Bunun gibi onlarca program görmüş hep hüsrana uğranmış. Ne çare ki yapacak
bir şey de yok. Bu nedenle sessizce bekliyor. "YETKİLİLER, HALK PROGRAMA TAM
DESTEK VERİYOR" diyorlar. Sessiz kalmak destekse eğer vatandaş destekliyor.
Halk "şimdi elinden bir şey gelmiyor" diye sessiz kalsa da, iktidarı ile,
muhalefeti ile, parlamento içinde veya dışında tüm partilere vereceği dersi seçimlere
saklıyor. Şimdilik "var olan partilerin hiç birine oy vermem" diyorsa da, gün
doğmadan neler doğar diye düşünüyor.
PROGRAMA GÜVEN !
20 ve 21 martta çıkarılan devlet borç senetleri kapış kapana gitmiş. 7 trilyonu aşkın
borç senedi satılmış. Bunun nedeni de açıklanan ekonomik programa halkın güvenmesi
imiş.
Acaba öylemi.
Yoksa elinde parası olup da "FIRSAT BU FIRSAT, YÜKSEK FAİZLE PARAMI 2 ye 3e
KATLIYAYIM" diye düşünenler mi almış bu borç senetlerini? Acaba 65 milyon nüfusu
olan ülkemizde kaç bin kişi almış bu borç senetlerini?
Evine ekmek götürecek para bulamayan işsiz, 110 milyon asgari ücret alan işçi,
ortalama 200 milyon maaş alan memur, Bağ - Kur primini vergisini ödeyemeyen kepenk
kapatan esnaf mı almış bu yüksek faizli devlet borç senetlerini?
Yoksa, yıllardır faiz geliri ile geçinen, parasının nereden geldiği belli olmayan
bir avuç zengin mi almış? Bunu da açıklasalar da öğrensek.
TASARRUF TEDBİRLERİ
Hükümet tasarruf tedbirleri alacakmış. Yapacakları şey taşrada ki devlet kuruluşlarına
genelge gönderip "acil olmayan hiçbir şey almayın" demek. Taşra kuruluşlarına
ödenek gönderiliyor mu ki? Telefon parası bile gelmediğinden telefonlar kesiliyor. Bütün
devlet kurumları kurdukları derneklere topladıkları bağışlarla ihtiyaçlarını karşılıyorlar.
Kurum müdürleri hizmeti yapabilmek için kalem, kağıt almak için, aracına benzin,
bozulan aracını tamir ettirmek, kaloriferine yakıt almak için neler çekiyor bilen
bilir. Ankara'da, bakanlıklarda tasarruf tedbirlerine uyan oluyor mu? .
Ödenek gönderilmediği için zaten parası olmayan kurumların tasarruf tedbirlerine
uymasını istemenin mantığı var mı?
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|