|
Nezih
Öztüre’nin
e-mail‘inden
nezih@ozture.com
AŞKIN BEŞİĞİ ANADOLU
14 Şubat "Sevgililer Günü"nün kökeninde Hristiyanlıktan
binlerce yıl önceki Dyonisos şöleni yatmaktadır..
14 Şubat "Sevgililer Günü" sonunda eski bir sevda şarkısı gibi yaşamımıza
karışıverdi. Ancak sevgililer Günü'nün anlamı üzerine çok değişik yorumlar var.
Örneğin bu günün 2500 yıllık bir hıristiyan geleneği diyenler var. Böyle düşünenler
herhalde hıristiyanlığın İsa'dan once de varolduğunu zannediyorlar.
Hemen belirteyim ki Şubat ayının tam ortasına rastlayan bu kutlamanın hıristiyan
gelenekleri ile hiç bir ilgisi yok. Hatta hıristiyan düşüncesi, Anadolu kökenli,
bahar sevinci ve yoğun cinsellikle örülü bu bayramın geleneksel kutlanışını
ortadan kaldırmak için büyük bir çaba harcıyor. Kilise yüzyıllarca süren bir uğraş
sonunda bu şarap ve aşk sarhoşu coşkulu günü masum bir çerçeveye sokmak için başına
tarihsel varlığı çok kuşkulu bir azizi St. Valentine'I nöbetçi olarak dikiyor. Öyleyse
nedir 14 Şubat? Nereden çıkmıştır? Sevgililer günü neden başka bir ayda değil de
Şubat ayında kutlanmaktadır.
İlk durağımız Roma. Çünkü İsa'nın Hıristiyanlığı yaymasından en az 500-600 yıl
önce Roma 'da, tam da 14-15 Şubat günlerinde kutlanan müthiş bir bayram var. Adı:
"Februato Juno" (Yeni Şubat). Çobanların Tanrısı olarak bilinen
"Faunus Lupercus'a (Kurt Bayramı) adanmış bir şölen bu. Kutlama tarzı da oldukça
ilginç.
Roma'nın evlenme çağındaki genç kızları şarap ve şarkılar eşliğinde bir mağaranın
önünde toplanıyorlar. Genç kızların adları kağıtlara yazılıp, bir çanak içine
konuyor. Sonra delikanlılar, en yiğidi başta olmak üzere bu çanaktan kura çekiyorlar.
Her delikanlı kurada adı çıkan kızla birlikte oluyor. Şölen giderek bir tür toplu
sekse dönüşüyor. Tarihçiler bunu bir pagan festivali olarak niteliyor.
Peki bu şölen Roma'ya nerden geliyor? İzler bizi kaçınılmaz olarak Doğu'ya götürüyor.
Çünkü çok eski çağlarda Şubat'ta bayram kutlayan, üstelik bu bayramı şarap, şarkı,
dans ve toplu seksle süsleyen bir tek tanrı var. Adı: Dyonisos. Yurdu: Anadolu
toprakları, Ege kıyıları.
Şarabın, cinsel coşkunun, dünya zevklerinin, ıslak şeylerin, verimliliğin ve üremenin,
bolluk ve bereketin, yaşamın ve ölümün (yani her iki dünyanın) Tanrısı Dyonisos,
Şubat ayını çağlar önce bir bahar ve seks şölenine dönüştürmüş. Baharın ilk
yağmurları, kardan sonraki verimli nem, çiçeklerin açması, toprağın ve cinselliğin
uyanışı bu şölenlerin simgesi olmuş. Dyonisos şenlikleri, Anadolu'nun en eski Tanrıçası
Kibele'ye de bağlanarak, falluslarla kutlanan, kadınların kendini kırlara dağlara
vurdukları, vahşi hayvanları elleriyle parçaladıkları ilkel bir coşkuyla bütünleşmiş.
Dyonisos inancına bağlananlar, yaşamın büyüsünü ve gizini bu eski coşkuda bulmuşlar.
Davul ve kaval eşliğinde topluca dans etmişler. Şarap kadehleri elden ele gezmiş.
Dyonisos rahibeleri büyülü pınarlarından süt ve bal akıtmış. Atinalılar ve Helen
Kültürü de bu çılgın Anadolu Tanrısı Dyonisos'u Kabul etmekte oldukça zorlanmış.
Euripides'in ünlü yapıtı "Bacchalar"da sahneye çıkan Dyonisos açıkça
Asya'dan geldiğini vurgular ve Helenleri dünya zevklerinin coşkusuna katılmaya çağırır.
İşte Roma'da her 14 Şubat'ta kutlanan ve Sevgililer Günü'ne kaynaklık eden şölen
de Dyonisos Şenliği'nin Roma'ya taşınmış bir uyarlamasından başka bir şey değildir.
Roma Senatosu İÖ 3. yüzyılda bu şenlikleri yasaklar ama gençler anlaşılan bu yasağa
pek uymazlar. Romalı gençler, Hristiyanlığın kabulünden sonar en az 200 yıl daha
14-15 Şubat'taki bu şarap ve seks şölenini büyük bir şevkle sürdürürler. Sonuçta
Roma Kilisesi 496 yılında Hristiyan erdemlerine aykırı olan bu barbar şöleni ortadan
kaldırmak için işe el atar. Takvimin her günü için bir Aziz tayin edilirken, arşivler
karıştırılıp Roma'da İS 273 yılında kafası kesilen Valantine adlı bir
papaz-hekimin adı bulunur. Bir söylenceye göre "evlenmesi yasak Romalı
lejyonerleri evlendirdiği" başka bir söylenceye göre "hristiyanlığı
koruduğu" için 14 Şubat'ta kafası kesildiği öne sürülen bu papaz Aziz ilan
edilirken, Romalı gençlerin, çanaktan sevgili adı seçip, gönlünce alem yapması da
yasaklanır. Çanağa aziz adları konmaya başlar ve gençlerin bu adları çekerek,
ilgili azizlere dua etmeleri istenir.
Yine de kilise onca çabaya rağmen 14 Şubat festivalinin Dyonisos ile birlikte binlerce
yıl ötesinden gelen cinsel coşkuya dönüştürmeyi pek başaramamış. Toplu seks
ayinleri kaldırılmış, ancak aşka dönük mesajlar, bu kez Aziz Valentine'in
koruyuculuğunda ve daha mahçup biçimlerde sürmüş. Dyonisos'un Anadolu'daki izlerini
ise, Azra Erhat'ın da vurguladığı gibi, şarabın başlı başına bir kültüre dönüştüğü
Alevi-Bektaşi geleneğinde ve büyük bir gizemle süslü danslı-şarkılı ünlü cem
ayinlerinde, bu yaşam coşkusuyla esrik tanrının gülümsemesini bulabilirler.
Türkiye Sevgililer günü ile son dört beş yıldır tanıştı. Sevgililer günü Türkiye'nin
insanlarına eski bir sevda şarkısı kadar sıcak geldi. Zaten, topraktan, üzümden, yaşam
ve doğa coşkusundan, bahar müjdesiyle sevişme özleminden kaynaklanan, o çok insanca
sımsıcak duyguların karmaşasıdır 14 Şubat'I binlerce yıldır ayakta tutan. Yani çağların
ötesinden elinde şarap kasesi, başında sarmaşık çelenkler ve kavak yelleri ile
bizleri selamlayan Dyonisos'tur.
Böyle bir günde Hristiyan-Batı dünyasının mahçup geleneklerini'ne boş verin, 14 Şubat'I
dans ve müziği ihmal etmeden Anadolu Tanrı'sı Dyonisos'a selam göndererek kutlayalım.
Sevginiz Şölen olsun.
Renan Mengü.
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|