|
MERHABA
İbrahim Baytak
CUMHURBAŞKANIMIZ
İnsanları veya kurumları tek tek yaptıklarına bakarak değerlendirirsek
doğru yargıya varamayız. Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlarda partiler hep
istedikleri gibi karar çıktığında alkışladılar, istedikleri gibi çıkmadığında
karşı çıktılar. Danıştay, yerel yargı ve daha birçok konuda hep ayni oldu.
Bizler de genelde birey olarak farklı davranmıyoruz. İstediğimiz gibi bir karar çıkarsa,
istediğimiz gibi bir uygulama yapılırsa yere göğe koymuyor, aksi çıkarsa yerden
yere vuruyoruz. Verilen kararların hukuka uygun olup olmadığını hiç düşünmüyoruz.
Varsa yoksa bizim istediğimiz yönde karar çıksın düşüncesindeyiz.
Cumhurbaşkanımız göreve geleli çokaz bir zaman oldu. Aldığı kararlardan, yaptığı
uygulamalardan sonra bir kesim tarafından eleştirildi, hatta sert tepki gösterildi, bir
kesim tarafından alkışlandı.
Ancak vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu inanıyor ki "CUMHURBAŞKANIMIZ KİŞİLERE
GÖRE, HATIR VE GÖNÜLE GÖRE DEĞİL HUKUKA GÖRE KARAR VERİYOR"
Bu nedenle, uygulamalarını eleştiren siyasi partilerin birçok üyesi bile Cumhurbaşkanının
uygulamalarına verdiği kararlara güveniyor. Vatandaşın çok büyük çoğunluğu
Cumhurbaşakanı'na tam bir güven besliyor. Siyasetçiler, liderler bunu böyle bilsin ve
akıllarından çıkarmasın.
SSK VE İŞÇİLER
Eski Yasada "İşe alınan işçinin girişi bir ay içerisinde yapılır
SSK'ya bildirilir" denilirken, yeni yasa işe alınan işçinin girişi ile birlikte
SSK'ya bildirilmesi zorunluluğu getirmişti.
Bu durum sigortasız işçi çalıştırılmasını önleyecek derken 07.02.2001 günü HÜRRİYET
GAZETESİNDE Fatih ALTAYLI'nın köşesinde bir habere göre;
SSK müfettişleri, işyeri sahibi istemezse işyerine girip inceleme yapamıyorlarmış.
Eskiden gerekirse polis ile işyerine giren müfettişlerin bu yetkileri yeni yasa ile yürürlükten
kaldırılmış.
Ölçümleme yolu ile de denetleme yapamıyorlarmış. Geçen yıla kadar işyerindeki üretimi
dikkate alarak kaç işçi çalıştığını hesaplayan müfettişler bunu artık yapamıyormuş
Geriye doğru denetim yapmaları da artık mümkün değilmiş.
Eğer böyle ise sigortasız işçilerin belirlenmesi için tek yol kalıyor. O da
sigortasız işçinin işvereni şikayet etmesi ki bu da pek mümkün değil. Çünkü
bunu yaparsa işçi kendini kapının önünde bulacak. Üstelik bazı işçiler biraz
fazla ücret alıp sigortasız çalışmaya razı.
Eğer yasa böyle ise sigortasız işçi çalıştırılması nasıl önlenecek?
AF
Şimdi biri dese ki "BEN VERGİ AFFINA KARŞIYIM."
Birçok serbest çalışan yakalasa bir kaşık suda boğar.
Halbuki sözünün devamında belki "ASLINDA AF ÇÖZÜM DEĞİL. BİRKAÇ YIL SONRA
YİNE VERGİ BORÇLARINIZ BİRİKECEK. ÖNEMLİ OLAN AF DEĞİL, ADİL BİR VERGİ YASASI
ÇIKARMAKTIR" diyecek ama onu kim dinler.
Bir kesim var ki ne yaparsan yap, ne dersen de zaten vergi ödemiyor, ödemez. Daha önceki
af sonunda da vergilerini ödememişlerdi, yine ödemeyecekler.
Bir kesim var ki büyük işadamı veya büyük işletme, bunların trilyonlarca vergi
borcu var.
Bir kesimde küçük işletme sahibi, küçük esnaf, gerçekten vergisini, BAĞ-KUR
primini zamanında ödeyememiş.
Nihayet bir kesimde var ki, zar zor, borç harç vergilerini zamanında ödemiş, vergi
borcu yok. BAĞ-KUR borcu yok. Yanında çalıştırdığı işçi için SSK'ya borcu yok.
Şimdi vergi borcu olup, takside bağlandığı için sevinenler, "vergi borcunu
zamanında ödeyen enayimiydi" diyenlere kızıyorlar.
Kendimiz yararlanacaksak alınan kararları yanlış veya doğru desteklersek
Bizi ilgilendirsin veya ilgilendirmesin, alınan karar ve yapılan uygulamalara hukuk
kurallarına uygun veya değil, adil veya değil, doğru veya yanlış olup olmadığına
bakmadan, destekler veya karşı çıkarsak "ŞİKAYET ETTİĞİMİZ SORUNLARIN SONA
ERMESİ MÜMKÜN OLUR MU?"
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|