ÖĞRETMENLER KALEM BIRAKTI

q Bergama Eğitim-Sen üyesi öğretmenler Pazar ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde kalem bıraktı.

TBMM’de Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesinin görüşüldüğü gün olan Pazar günü Bergama Eğitim-Sen üyesi öğretmenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sembolik olarak kalem bıraktı ve bir basın açıklaması yaptı.

Polisin önlem aldığı basın açıklamasında herhangi bir olay çıkmadı.Eğitim-Sen Baş Temsilcisi Ömer Ok tarafından okunan basın açkılmasının tam metni.

EĞİTİM SEN, İnsan hakları ve temel özgürlüklerin bütünlüğü içinde eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, akademik, sosyal, kültürel, mesleki, özlük hak ve çıkarlarını koruyup geliştirmeyi ve üyelerine insanca bir yaşam düzeyi sağlamayı,Herkesin demokratik, laik, bilimsel bir eğitimden eşitlik içersinde ve özgürce yararlanabilmesini savunan ve demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesini ve bir yaşam biçimi haline getirilmesini amaçlayan, eğitim iş kolunda kurulmuş bir sendikadır. Bu amaçlar doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır.

Sendikalar, toplumsal yaşamımızın demokratik kurallar içersinde sürdürülmesi, çalışanların emeklerinin karşılığını alması ve dolayısıyla verimli bir çalışma düzeni açısından son derece önemli kurumlardır.Son on yıldır kamu çalışanlarının sendikal örgütlenmesi konusunda önemli gelişmeler yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir.48 katrilyon olarak hedeflenen 2001 yılı bütçesinde Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan payın genel bütçeye oranı %8.3'dür. Bu oran Cumhuriyet tarihimizin en düşük oranlarındandır.

Nüfusumuzun genç olması, öğrenci sayısının nüfus oranına göre çok yüksek olması, okul öncesi eğitim dikkate alınırsa bu bütçe ile eğitim öğretim hizmetlerinin istenen düzeyde gerçekleştirilemeyeceği ortadır. Kaldı ki eğitim- öğretimde yılların birikimi ait yapı eksiklikleri de herkesçe bilinmektedir.8 Yıllık ilköğretim uygulaması ile zorunlu öğrenim süresinin artması da daha okula, sınıfa, personele ve araç-gerece olan gereksinimleri artırmıştır. Konsolide bütçede Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan 650 trilyonluk yatırım payıyla bina ve araç-gereç eksikliklerinin giderilmesi mümkün değildir.

Başta metropol iller olmak üzere (İstanbul, Diyarbakır...) bir çok okulda sınıflardaki öğrenci sayısı 100 kişinin üzerindedir.Bazı semtlerde öğrenciler, kaydolacağı ve okuyacağı okul bulmakta güçlük çekmektedir. Okullarda eğitim ve öğretimde kullanılacak araç gereçler ile okulların çoğunda eklenti binaları (spor salonu, müzik salonu, konferans salonu, etüt salonu) ya hiç yoktur ya da yetersizdir.

Bütçe dağılımı çalışanlar arasından kendi içinde de adil değildir. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı personel sayısı tüm kamu personelinin yaklaşık 1/3'ünü oluştururken personel ödemelerine ayrılan payın 1/4'ü Milli Eğitim Bakanlığına ayrılmış durumdadır. 2001 yılı bütçesinde personel harcamalarına ayrılan pay da %21,5 ile gene Cumhuriyet tarihindeki en düşük oranındadır.Çok özel bir ihtisas mesleği olan öğretmenlerin ücretleri gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarının 1/10'u kadarıdır. Ortalama öğretmen ücreti bugün 200 milyondur. Düşünülen %10 artışla bu miktar 220 milyona çıkacaktır. Oysa yoksulluk sınırı 652milyondur. Yoksulluk sınırının yarısından az bir ücretle çalışan öğretmenlerin bu çok özel ve ülkemiz için hayati olan eğitim-öğretim hizmetlerini istenilen düzeyde vermeleri beklenemez. Bu yetersiz ücretler öğretmenleri, ek işler yapmak zorunda bırakmaktadır.

Artık çağdaş yönetime sahip birçok ülkede öğretmenler de dahil tüm çalışanların ücretlerinin belirlenmesi pazarlıkla yapılmaktadır. Bu genel işleyiş sağlanıncaya dek, bu bütçeden eğitim çalışanlarına verilecek ücretin en azından yoksulluk sınırı ücreti olan 652 milyonun üzerinde olmalıdır.Bu amaçla; eğitim öğretim tazminatı yükseltilmelidir..

Ek ders ücretlerinin arttırılması için, belirlenen kat sayı yükseltilmelidir.Yardımcı personel ve hizmetlilere ise; fazla çalışmalarına karşılık fazla mesai ücreti ödenmelidir.Eğitim- öğretim verimli olması için diğer bir koşul da okulların fiziki durumlarının hazırlanmasıdır. Bu alanda görevli olan yardımcı hizmetliler ve memurların ücretleri ve çalışma koşulları olumsuzluk taşımaktadır. Memur ve yardımcı hizmetlilerin ortalama ücreti 150 milyon dolayındadır. Bu rakam 4 kişilik bir ailenin yalnızca mutfak gideri kadar bile değildir. Yıllardır okullara hizmetli ataması yapılmadığından, bir yardımcı hizmetli birkaç kişinin işini yapmaktadır. Bu çalışanların iş tanımı da olmadığından her türlü işlerde (temizlik-kaloriferci, bazı okullarda aşçı hatta bazı iş yerlerinde şoför vb. gibi) çalıştırılmaktadırlar. Hizmetleri için mesai de söz konusu değildir.

Sabah 07:00'de işe başlayan hizmetliler çoğunlukla akşam 21:00'e kadar aralıksız çalışmakta ve fazla çalışma ücretlerini de alamamaktadırlar. Bir çok ilde güvenlik tedbirleri çerçevesinde konulan gece bekçiliği de hizmetlilere angarya olarak yaptırılmaktadır. Memur ve hizmetlilerden yüksek okulu bitirenler kadro sınırlaması dolayısıyla 4. derecenin altına inememektedir.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çalışan öğretmenler sürgün olarak tanımlanacak bir şekilde il dışına zorunlu görev yeri değişikliği ile karşılaşmaktadırlar. En son olarak Mardin ilinin Derik ilçesinde çalışan ve sendikamız üyesi 5 öğretmen istekleri dışında il dışına tayin edilmişlerdir. Yani sürgün edilmişlerdir. Hukuksal hiçbir dayanağı olmayan bu uygulamanın bir an evvel durdurulmasını ve sürgünün eğitim çalışanlarının yaşamlarından çıkarılmasını istiyoruz.

2001 yılı bütçesinde çalışanların daha insanca yaşayacakları bir ücret olabilmeleri, sendikalarının taraf olarak kabul edilmesi ve zorunlu tasarrufların ödenmesi için 1 Aralık'ta yaptıkları hizmet üretimini durdurma eylemine eğitim emekçileri de katılmışlardır. Türkiye'nin tüm illerinde bu eyleme katılan on binlerce eğitim emekçisi hakkında idari soruşturmalar başlatılmıştır. Uluslararası sözleşmelerden ve anayasal güvencelerden desteğini alan bu eylemimiz yasal ve meşrudur. Asıl yasa dışı olan siyasi iktidarın çalışanlar üzerinde yürütüldüğü baskı, saldırı ve soruşturma uygulamalarıdır. Yargılanması gereken emekçiler değil onlara en temel insan hakları çok görenlerdir.

Zonguldak'ta eylem günü sunuculuk yapan öğretmen üyemiz Sayın Zonguldak Valisi İsmet METİN'in hışmına uğramış ve açığa alınmıştır. Üyemiz Serpil AÇIL bir an önce görevine döndürülmelidir.Eğitim emekçileri olarak bizler bu soruşturma ve cezalara karşı tepkisiz kalmayacağımızı söylüyor ve diyoruz ki;IMF talimatları ile hazırlanan 2001 yılı bütçesi en temel insan haklarına düşman bir bütçedir.

Bu bütçenin ile; eğitim, sağlık, adalet, iş güvencesi, sağlıklı beslenme, sosyal güvenlik kendimizi geliştirme, insanca yaşayacak bir ücret alma, örgütlenme, demokrasi bağımsızlık ve İNSANCA BİR YAŞAM sürdürme hakkımız yok sayılmaktadır.

Bizler bugün tüm Türkiye'de Milli Eğitim Müdürlüklerinin ve Ankara'da M.E.B.'nın önündeyiz . Bizim havaya kaldıracağımız insanın canına kast edecek "silahımız" yok ama yazmanın, düşünmenin ve üretmenin kısaca uygarlığın silahi "kalemlerimiz" var. Ve onları şimdi yere bırakacağız.

Sonuç olarak; yıllardır grevli toplu sözleşmeli örgütlenme hakkı ile demokrasi mücadelesi yürüten Eğitim Sen önümüzdeki dönemde de mücadele sürecini hak alma noktasında geliştirerek örgütlülüğünü büyütecektir. Eğitim emekçilerinin yaşadığı yoksullaşma sürecinin önlenmesi, insanca yaşayacağı bir ücret, herkese nitelikli kamusal eğitim hakkı ve grevli toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkının sağlanması için eylemlerimiz artarak devam edecektir. Sendikamıza üye olsun veya olmasın. Aralık iş bırakma eylemine katılan bütün eğitim emekçileri sahiplenilecek ve eğitim emekçilerine yönelecek her türlü baskı, soruşturma ve ceza uygulamasında onların yanında olunacaktır.

YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

HER SALI GÜNCELLENİR