|
DİKİZ AYNASI...
İrfan KESKİN
RENKLİ ALTINLAR VE SÖYLEMLER
Sevgili dostlar, sonbaharı bitirip kış mevsimine girdik. Bölgemizde,
Bakırçay Havzasında da, pamuklar, yani beyaz altınlar toplandı. Kimi çiftçilerimiz
yerlerini sürüp, buğday ekti. Kimisi de sürüp nadasa bıraktı. Geçtiğimiz hafta başlarında
zeytin hasadına da başlandı. Şimdi Yuntdağ Bölgesinde, Karahıdırlı, Eğrigöl,
Bozköy, Çalıbahçe, Tekkedere, Zeytindağ, Şakran vb. Bakırçay'ın kuzeyinde Tepeköy,
Çamköy, Narlıca, Pınarköy, Alacalar, Sağancı vb. Ta ki Kazdağlarına kadar.
Tüm zeytin bahçelerinde ilkbaharın kuş şarkıları gibi insan sesleri ve sırık tıkırtıları
yükseliyor. Hemen hemen her köy ve kasabalarda eski ve yeni sistemle çalışan zeytinyağ
fabrikaları var. Hepsi Nisan ayının sonuna kadar 24 saat, tam kapasite ile çalışıyorlar.
Her fabrikada aşağı-yukarı 15-20 kişi çalışıyor. Soframıza dünyanın en
kaliteli yağlarını üretiyorlar. Buna yan ürünler olan sabun ve prina üretimini de
eklersek ne büyük bir doğal sektörün varlığı ortada.
Zeytin bittikten sonra, ilkbahar ortalarında Bakırçay ovalarında buğdaylar yeşermeye
başlayacak. Buğday başakları, doğal, zehirsiz, bir altın sarısı olarak sararmaya
başladığında, bunlarla beraber dünyanın en kaliteli sigaralarının ana maddesi, bol
nikotinli tütün ve yine dünyanın en kaliteli, en lifli pamuğu olan Beyaz altınların
ekim çalışmalarına başlanacak. Bunu izleyen yaz aylarında ise buğday ve tütünlerin
hasadı yapılacak. Bu hasat yapılırken de Beyaz altın olan yetiştirilmesi sağlanacak.
Eylül sonu, Ekim ve Kasım’da ise pamuğun yani Beyaz altınların hasadı başlayacaktır.
Bu dededen toruna, böyle gelmiş böyle gidecektir.
Buna, bölgemizin en kaliteli, sofralık, yeşil, turşuluk ve siyah salamura zeytinini de
ekleyelim. Bunların dışında Bakırçay Ovasında bazı tarlalarımızın sapsarı, bir
gelinbaş gibi süsleyen, ayçiçeğine ne demeli? Yine Bakırçay Ovasında tatlı,
lezzet dolu kavun, karpuz, sebzenin her türüne meyvenin her türüne ne demeli? Yine
hayvancılık sektörünün ana besin kaynağı, mısır, yonca ve yulaf, ayrıca şeker
pancarına ne demeli?
Sevgili dostlar, bunlara genel olarak baktığımızda ne kadar bereket dolu bir madenin
üzerinde oturduğumuz ortada değil mi?
Geçenlerde Eurogold Yönetim Kurulu Başkanı sayın Sabri Karahan bir basın açıklaması
yaptı. Mahkeme kararlarının siyanürle altın üretimini yasaklamadığını iddia
ediyor. Mahkeme kararları herhalde kendisinde vardır. Bizde de var. Okumamışlarsa
buyursunlar okusunlar. Onlar mahkeme kararlarını kendilerine göre yorumlayamazlar.
Mahkeme kararı istenilen yöne çekilemez.
Basın açıklamasında, kendi söylemleri ile, 150-200 kişiye iş olanağı sağlayacaklarını,
8 yılda 24 ton altın, 24 ton gümüş çıkaracaklarını ileri sürüyorlar.
Türkiye genelinde 70 milyar dolar altın potansiyelinin var olduğu ileri sürülürken
Bergama'da nasıl, bu miktar 300 milyar dolar olur?
Bakırçay ovasındaki altınlar, yani beyaz, sarı, yeşil olan doğal altınlar en az
800 yıldan beri var. Belki bir o kadar belki çok daha fazla da olacak. Bu doğal altınların
ülkeye olan girdisi ise yıllık 35 milyon dolar. Sizler 8 yıl çalışacaksınız, 8 yıl
içinde Bakırçay ovasını, belki 800 yıllık bu bereketi zehirleyip, çöl haline
getirip, tarihin derinliklerini gömeceksiniz.
Sizin gibi emperyalist, çokuluslu bir şirket Kıbrıs'ta Lefkeyi ne hale getirip kaçtı?
Şimdi o zehirin temizlenmesi için sadece proje çalışmalarına 50 milyon dolar,
tamamen temizlenmesi için ise bir milyar dolar gerekiyor.
Romanya'da öyle, İspanya Sevilya'da öyle. Bergama'da da öyle olmayacağını kim
garanti edecek?
Türk ve Bergama insanını öyle hafife almışınız ki, en ilkel teknoloji ile altını
çıkarmaya kalkmış, Bergama halkının direnişi ile karşılaşınca teknoloji
yenilemeye kalkmışsınız. Siz aslında, yalanları geveleyip duracağınıza ağzınızdaki
baklayı çıkarıp, "Çevre, yöre insanı bana ne, ben altının, dolarların peşindeyim"
deyin de, söylediklerinize biz de inanalım siz de.
İyi haftalar...
|
YANIKOĞLU II
HİZMETİNİZDE
YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
bergamakuzeyege@hotmail.com
|