baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

20   KASIM   2000      SAYI: 381

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MERHABA

ibrahim.JPG (5542 bytes)

İbrahim Baytak

TRAFİK RAPORU

TBMM TRAFİK ARAŞTIRMA KOMİSYONU tarafından aylarca yapılan araştırmalara göre;
- Sürücü belgesini yeni alanların kazalar içindeki payı ilk yıl %30, ikinci yıl 17, üçüncü yıl 11 miş. Bu nedenle 1-2 yıl geçici sürücü belgesi verilmesi, bu süre sonunda sicili temiz çıkarsa sürekli ehliyet almağa hak kazanması önerilmiş.
- Büyük şehirlerde meydana gelen kazalara daha çok kırsal bölgelerden göç ederek gelenler karışıyormuş.
- Karayollarında işaret levhalarının % 30 u çalınma ve kurşunlanma gibi nedenlerle her yıl zorunlu olarak değiştiriliyormuş.
- Trafik kazaları genellikle düz yollarda ve kavşaklarda meydana geliyormuş.
- Şehirlerde OTOPARK SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ trafik güvenliği açısından büyük önem taşıyormuş.
- Şehir içi polisleri gündüz mesailerinin % 30 unu hatalı park yapan araçların kaldırılması için harcıyormuş.
- Trafik para cezalarının ancak 1 / 3 ü tahsil edilebiliyormuş.
KOMİSYONUN ÖNERİLERİ
- RTÜK'ün kapatma cezası verdiği TV ler cezalı oldukları sürelerde trafik eğitimi programı yayınlasın.
- Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Valiler ve üst düzey yöneticiler, KIRMIZI IŞIKTA DURMA ayrımsız örnek olarak katılmalı.
- Ülkemizde karayolu taşıma kanunu yoktur, biran önce çıkarılmalıdır.
- Süre açısından uçakla yarışacak bir demiryolunun olması kaçınılmazdır.
- Bir yıl içerisinde 5 kez kırmızı ışıkta geçen, hatalı sollayan, hız kuralına uymayan sürücüler, psikoteknik denetimden geçsin. Otobüs işletmecisi olacaklarda ağır suçtan hüküm giymeme, trafik kuralını ihmal etmemiş olma şartı aransın.
- Araçların plakası, taşıt yerine taşıt sahibine verilerek taşıt yerine sahibi izlensin.
- Park yeri göstermeyen kişilere araç satılmasın.
- Yol kenarlarını manava çeviren satıcıların ticari faaliyetleri engellensin.
- Ülke genelinde tekbir acil yardım telefonu kullanılsın.
Bütün bu araştırmalar, Ankara'ya yürüyen babaya verilen sözler, hergün onlarca kişinin trafik terörüne kurban giderek yaşamını yitirmesi ve sakat kalması bile TBMM den trafik yasasının çıkmasını sağlayamıyor. Siyasi partilerimiz, milletvekillerimiz bu kadar duyarsız mı? İsteseler bir tatil yapmaz birkaç saat içerisinde bu yasayı çıkaramazlar mı? Fakat çıkarmıyorlar. Acaba neden? Buna tepki göstermemiz için illa bir yakınımızı trafik terörüne kurban vermemiz mi gerek?
ÖRGÜTLÜ TOPLUM
Demokrasinin yaşaması ve gelişmesinde en önemli unsur örgütlü toplumdur. Kimse tek başına sorunlarını gerekli yerlere duyuramaz. Tek başına haklarını savunamaz. Kimse tek başına yapılan haksızlıklara karşı duramaz.
Yasalarımız, örgütlerin kurulmasına, çalışma ve eylemlerine bazı sınırlamalar getirilmiş olsa da örgütlenmeyi hak olarak görmüştür. Örneğin; Apartmanlarda yöneticiyi seçme zorunluluğu, meslek odaları (bakkallar odası, mimarlar odası, tabibler odası, barolar v.b.), sendikalar, ziraat odaları, kooperatifler gibi.
Bu örgütlerde, birbiriyle ilişkisi olan, ayni amacı hedefleyen, ayni işi yapan kişiler bir araya gelirler. Ancak, bizim daha düzenli yaşamamızı sağlayacak, sorunlarımızın çözümünde yardımcı olacak, hakkımızı arayıp koruyacak bu örgütleri ne yazık ki bizler fuzuli görürüz. Zorunlu olmadığımızda üye dahi olmayız. Yasa gereği meslek örgütlerine üye olmamız gerektiğinde kızarız.
Gerekçemiz "BİZE HİÇBİR FAYDALARI YOK, SADECE PARA ALMASINI BİLİYORLAR." Bu doğru olmasına doğrudur da alacağımız yok. Çünkü bunun suçu kimsenin değil doğrudan bizimdir. Bu örgütlerin yöneticilerini seçme hakkı kimin? Bizim. Eğer iyi yönetilmiyorsak, eğer sadece para almasını biliyorlar, eğer haksızlık yapılıyorsa hesap soracak, bir dahaki sefere ayni kişileri seçmeyecek olan bizleriz.
Ancak toplantılarına gitmezsek, hak aramak için eylemlerine katılmazsak, yöneticileri yalnız bırakırsak, kişiler peşinde koşup, doğru söyleyene, dürüst çalışana sahip çıkmazsak bu örgütler tabela örgütü olmaktan kurtulabilir mi? Bizim haklarımızı arayabilir mi, koruyabilir mi?
Şunu unutmamalıyız ki, bu örgütler biziz. Biz yoksan örgütte yok. Önce örgütlenmenin gerekliliğine inanmak gerek. "Hak alamıyor, bir şey yapamıyor" diyorsak bir bakalım biz varmıyız? Biz yoksak kimi suçlamağa hakkımız var.




YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR