kuzeyege

Site İndeksi

MERHABA

İbrahim Baytak

DSP'DE HAYALİ ÜYELER! (YORUMSUZ)

Yıllardır partilerinde çeşitli görevler alan Buca Belediyesinin DSP'li 7 meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi Remzi Akdemir, kayıt yenileme işlemlerinde DSP'ye üye olmadıklarını öğrenince şaşkına döndüler. İlçe başkanı, hatanın genel merkezden kaynaklandığını belirtirken, il başkanı "belli şartlara uymayanlar üye yapılamaz" dedi. (Yeni Asır - 24.09.2000)

KÜLTÜR

Ne kadar tahsil yaparsan yap, hangi okulları bitirirsen bitir, hangi işi yapıyor olursan ol kültürlü olmak için yeterli olmaz. Kültürlü olabilmek için ders kitapları dışında başka kitapları okumak, araştırmacı olmak, sanata ilgi duymak, tiyatroya, sinemaya gitmek, sporu takip etmek, ülke ve dünyadaki gelişmeleri izleyip fikir ve eylemleri ile katkı sağlamak, kültürel ve mesleki kuruluşların içinde yer almak gerekir.

Mehmet Ali Erbil'in sunduğu ÇARKIFELEK yarışma programlarını izlerken yarışmacı olarak çıkan "sanatçı"!ların birçoğunun nasıl en basit soruları bilemediğini, Erbil'in inceden onlarla nasıl alay ettiğini hep gördük.

İlçemizdeki yerel radyolar reklam amaçlı yarışma yapıyor, soruları bilene altın veya değişik hediyeler veriyor. Bu programı arayanların çoğu basitçik soruları bilemiyor. Halbuki günlük gazeteleri okusalar, TV da haber özetlerini dinleseler bu basit soruları rahatlıkla bilecekler. Demek ki TV larda magazin, paparazzi programlarından başka yeri seyretmiyorlar. Gazete alıyorlarsa bile kuponunu kesip bir kenara atıyorlar.

TV ler de eskiden kaliteli yarışma programları vardı. Gerçekten de bu yarışmalardaki soruları bilmek için kültür ve bilgiye ihtiyaç vardı. Şimdi ise sadece reklam amaçlı, para veya altın vermek için yapılıyor yarışmalar. Yarışmada ödül kazanmak kolay, yarışmaya katılmak zor. Çünkü herkes biliyor ki en azından ilk 5-6 soru çok basit oluyor ve bunların karşılığı sade vatandaşa göre çok sayılacak para ödülü var.

Bu nedenle milyonlarca kişi yarışmaya katılmak için başvuruyor.Şimdiki gençlerimizin çoğu bilgili, okuma aşkıyla yanıp tutuşuyor ama, kültürden yoksun. Aslında suç tam olarak onlarında değil. Çünkü okuyabilmek, meslek liselerine, üniversiteye girebilmek için durmadan çalışıyorlar. Eğitimde ezberciliğe dayalı olduğundan devamlı test çözüyorlar.

Hafta içi okul ve ders, geri kalan zamanlarında kurslar. Bırakın birşeyler okumayı, kendilerine bile zaman ayıramıyorlar. Ayrıca basın, medya ve sistemin onların kültürlü olması için bir çabası da yok.

Özel TV lerde hiç kültür yayınları yok. Genelde hepimiz "felsefe ve mantık" bilimini ciddiye alıyor muyuz?

Bizim bu kadar çok sorunların içinde bunalmamızın en büyük nedenlerinden biri eğitim ise diğeri kültür eksikliği değil mi?

KHK, FAZİLET, ERBAKAN

Cumhurbaşkanı bazı kararnameleri imzalamadan iade ediyor. Memur kararnamesini geri çevirdiğinde "kriz" den söz edilmişti. Şimdi bankaların özelleştirilmesini düzenleyen KHK iade edilince "krediler gelmeyecek" deniyor.

Son yıllarda TBMM de kabul edilen yasaların ve onaylanan KHK lerin birçoğu başvurulduğunda Anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. Özellikle özelleştirme yasaları. Son 10 yıl içerisinde bu konularda Anayasa mahkemesine başvuranlar Bülent Ecevit ve Mümtaz Soysal değil miydi?"Uluslararası kuruluşlardan kredi gelmesi söz konusu, öyleyse bu konuda çıkarılan KHK yi Cumhurbaşkanı geri çevirmesin" denilebilir mi? Cumhurbaşkanı, hükümetin aldığı kararların Anayasa ve yasalara uygun olmasını istiyor. "Ben Anayasaya ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağıma yemin ettim, önüme gelen yasa veya KHK nin Anayasaya aykırı olduğuna inanırsam imzalamam" diyor.

Hükümet ise "sorumluluk bize ait, Anayasaya aykırı olduğunu sen bilemezsin, imzala sonra Anayasa mahkemesine dava aç" diyor. Ancak, yasa veya KHK imzalandıktan sonra, Anayasa mahkemesine gidilse ve iptal edilse bile karar verilinceye kadar bu yasa veya KHK ye göre yapılan işlemler iptal edilemiyor. Çünkü iptal kararları geriye doğru işlemiyor. Bu durumda sizce kim haklı?



2 EKİM 2000 SAYI: 374