|
||
14 AĞUSTOS 2000 SAYI: 367 |
||
|
MERHABAİbrahim Baytak BİR ŞEY OLMAZ! Bir Atasözümüz var. "CAHİLLERİN GÖZÜ KARA OLUR." Bizim de gözümüz kara. Her ne kadar çoğumuz tahsilli isek de birçok konuda cahiliz. Çünkü hergün onlarca trafik kazası olduğu halde ve bu kazalarda onlarca kişinin öldüğünü sakat kaldığını TV ve gazetelerde gördüğümüz halde trafik kurallarına uymamakta direniyoruz. Trafik kazalarının "AŞIRI HIZ, HATALI SOLLAMA" dan kaynaklandığını bildiğimiz halde, aşırı hız, hatalı sollama yapıyoruz. Alkollü araç kullanmak kazaya davetiye çıkarmak olduğu halde, dut gibi sarhoşken araba kullanmaktan hiç çekinmiyoruz. Üstelik "3 BÜYÜK İÇTİK, EVE NASIL GELDİM BİLMİYORUM" diye öğünüyoruz. Başkalarının canını düşünmüyoruz, kendi canımızı da düşünmüyoruz. Bunun tek açıklaması "CAHİLLİK" değil de nedir? Kaza yapabileceğimizi hiç aklımıza bile getirmiyoruz. Hep "BİR ŞEY OLMAZ" düşüncesi içindeyiz. Fakat hiç aklımıza getirmediğimiz bir husus daha var. "Kaza yapanlarda ayni şeyi düşünüyorlardı." Yıllarca onlarda en küçük bir kaza yapmadılar belki. Ama kaza yaptılar ve hayatlarını kaybettiler. Kendileri hayatını kaybetmekle kalmadılar, yanlarında birçok kişinin de hayatını aldılar. Neden fazla hızlı gidiyor, önümüz boş değilken, sollama yasağı varken sollama yapıyoruz.? Diyelim biz değil karşı taraf ayni şeyi yapıyor. Önemli değil, ben, sen veya o, birilerimiz, birçoğumuz kurallara uymuyoruz ve kazalar oluyor. Kazayı yaptıktan sonra biz veya başkaları ölüp yaralandıktan sonra, suçun kimde olduğu o kadar önemli mi? Giden canlar geri gelecek mi? Sadece araba kullanırken değil, bir çok konuda "BİRŞEY OLMAZ" düşüncesindeyiz. Uçakta cep telefonu yasak. Neden? Uçağın elektronik aletlerini bozuyor. Uçak düşebilir. Adam tuvalete girip cep telefonuyla konuşuyor. Be hey cahil, hostes görmese aletler bozulmayacak mı? Uçak düşünce sende ölmeyecek misin? Yaptığımızı çocuklar yapmaz. Bunları neden yapıyoruz? Cahillikten. Anız yakmak yasak. Piknikte yakılan ateş giderken söndürülür. Yazın arabanın penceresinden sigara atılmaz. Anızda yakıyoruz. Piknik ateşini söndürmeden de bırakıyoruz, sigarayı pencereden savutturuyoruz. Sonra,"BİNLERCE DÖNÜM ORMAN" yanıyor. Orman yangınları arsa, tarla kazanmak içinde çıkarılıyordur. Belki sabotaj için yangın çıkaranlar vardır. Ben inanıyorum ki büyük çoğunluğu umursamazlıktan, cahillikten " BİRŞEY OLMAZ" düşüncesi ile dikkatsizliktendir. Amele binanın 20. Katının dış duvarına iskelede sıva yapıyor. Kendini bağlamamış. Spiker soruyor, "neden bağlamıyorsun, başın dönebilir, iskele yıkılabilir" amele cevap veriyor "BİRŞEY OLMAZ, BİZ ALIŞKINIZ." Ne diyelim. Ölüme bu kadar kafa tutana ne denir? Bence ancak "CAHİL" denir. Bütün bunlardan önemlisi "KİMSENİN VİCDANININ SIZLAMAMASI" Yaptığı bina çökmüş, sarhoş sürücü kaza yapmış onlarca kişi ölmüş, dikatsizliği yüzünden binlerce dönüm orman yanmış daha sayılamayacak ihmaller yüzünden yüzlerce, binlerce insan zarar görmüş, "KİMSENİN VİCDANI SIZLAMIYOR. BU KİŞİLER GECE BAŞLARINI YASTIĞA KOYDUKLARINDA NASIL RAHAT UYUYABİLİYORLAR?" Toplum olarak utanma duygumuzu, vicdanımızı kaybetmişiz galiba. Cezaların ağırlaştırılması caydırıcı olabilir. Ancak ölümü aklına bile getirmeyen, vicdanımızı kaybeden bizler, yasaya ne kadar ağır ceza koyarsan koy, bunu aklımızın ucuna bile getirmeyiz. Ölümden korkmayan, yaptıklarının veya yapmadıklarının neye mal olacağını aklına bile getirmeyen bizler, cezayı aklımızda tutup, korkup, vicdanımız mı sızlayacak? Yasalardan önce kafamızı değiştirmeliyiz galiba. KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (KHK) Cumhurbaşkanı, "memurların yargı kararı olmadan, müfettiş raporu ve bakan oluru ile görevden atılmasını" düzenleyen KHK yi geri çevirdi. Hiç kimse yargı kararı olmadan suçlu ilan dilemez. Yüzlerce tanık önünde suç işleyen kişi için bile "CANIM BUNUN SUÇLULUĞU AÇIK, YARGILAMADAN CEZALANDIRALIM" diyebilir miyiz? Mahkemelerde yargılanan tutuklu devlet memurları maaşlarını 2 / 3 ünü almağa devam ederler. Suçları sabit olup ceza alırlarsa memurluktan atılacaklar ve maaşları kesilecek. Eğer deniyorsa ki yargılama aylarca, yıllarca sürüyor, o zaman doğrusu yargının hızlı çalışması ve adaletin daha çabuk karar vermesi için yasal düzenlemeleri yapmak değil midir? Yeni Cumhurbaşkanımız, eski bir devlet büyüğümüz gibi "DEVLET BAZAN RUTİN DIŞINA ÇIKABİLİR" demedi. KHK yi geri çevirmekle "NE KADAR HAKLI NEDENE DAYANIRSA DAYANSIN ÖNCE HUKUK DEDİ." BELEDİYE TELEFONLARI! Başkan, belediye personeline telefonla şehir içi bile olsa özel konuşmaları yasaklanmış. Müdürler, birim amirleri bile evine dahi telefon edemiyor. Telefon etmek isterse izin isteyecek verilirse dışarı çıkıp telefon edecek. (Birim amirleri kimden izin alacak, yeni başkan danışmanlarından mı?) Amirine, müdürüne bile güvenmeyen, yetki vermeyen bir yönetici hizmetleri kiminle yapacak? Bu uygulama başka hangi devlet kurumunda var merak ediyorum. 10.08.2000 |
YANIKOĞLU II HİZMETİNİZDE YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI (Eski Mavi Market)
|
||||||||||||||||||||||||||