baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


4 MART   2002      SAYI: 448/449

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


DİKİZ AYNASI...

keskin.jpg (14179 bytes)

İrfan KESKİN



BU NASIL SAYGI?
Sevgili Dostlar bilindiği gibi Bergama'da Bergama Köylüleri ve Siyanürlerle altın çıkarmamak isteyen önce Eurogold sonra Normandy isminde çok uluslu siyanürcü emperyalist bir şirketle aralarında insan sağlığı, çevre ve doğa sağlığı ve karşısında ekonomi ve altın savaşı yaşanıyor. Ben ve benim gibi düşünen insanlar olarak şuna karşıyız çok uluslu emperyalist güçler Türkiye'nin en değerli madenleri olan Altın, Uranyum, Bor ve Tungusten gibi madenlerini gözümüzün içine baka baka ekonomik krizden ve ülkemizin içinde bulunduğu birçok zayıflıktan faydalanarak alıp götürmemeli. Hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti Madencilik alanında dünyaya kafa tutabilecek bir güçte.
Bugün Demir, Gümüş, Bakır, Krom, Alminyum, Çinko vs. gibi madenleri siyanürle ayrıştırıp işletebiliyorsa Altın, Bor, Uranyum, Tungusten gibi madenleri elbette ki işletir. Bundan eminim ki bu halkın hiç birisi devlete ve millete güven ve sevgiden dolayı sesini çıkartıp eylem yapmazdı.
Ama maalesef diğer madenlere ilgi duymayan emperyalist güçler bu ülkede para karşılığı bulabildikleri işbirlikçileriyle beraber tıpkı Zeus Sunağını Bergama'dan ve ülkenin diğer kesimlerinden tarihi hazineleri alıp götürdükleri gibi bu ülkenin dünyanın pek az yerinde bulunan ve dünyanın en değerli madenleri olan Altın, Uranyum, Bor ve Tungusten madenlerini alıp götürmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de kamuoyuna şirin gözükmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar sonrada kalkıp biz Türkiye Cumhuriyeti Yasaları ve Halkına saygılıyız, bağlıyız ona göre hareket ediyoruz diyorlar.
İsterseniz ne kadar saygılılar kısa bir göz atalım önce halka ne kadar saygılar bakalım?
1989-1990 yıllarında bu bölgeye geldiler köylülerde ve Bergama'da halk ile toplantı yapıp tanışıp onları bilgilendirme yapmadan köylerin çevresinde sondaj çalışmasına başladılar. 1992 Mayıs ayında yapılan sondaj çalışmaları esnasında Narlıca köy içme suyuna karışan bir kimyevi madde neticesinde aynı köyden 21 kişi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı ama şirket yetkililerinden bir kimse çiçek yaptırıp geçmiş olsun bile demediler. Maden çevresindeki köylülerin %99'u hayır istemiyoruz dediler nazarı dikkate almadılar. İşsizlik ve ekonomik krizi kullanıp sizi işe alacağız diye kendi deyimleri ile 6 000 000 kişiye form doldurtup sınav yaptılar 60 kişi almadılar yine kafalarına göre adam aldılar, sırf halk bizi istiyor mesajı verip kamuoyuna oluşturmak amacıyla insanların umut ve hayallerini kullandılar.
Ramazanda Restoranlar kiralayıp bedava iftar, Kurban Bayramında bedava koç ve çikolatalar vererek insanların dini duygularını kullandılar bunlara benzer bir sürü şekilde insanları kullandılar bu mu Türkiye Cumhuriyeti Halkına Saygı?
Gelelim madalyonun diğer yüzüne Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına saygılıyız, Hukuka Saygılıyız diyorlar bakalım ne kadar saygılılar?
Sondaj çalışmalarını yaptıktan sonra işletme ruhsatı için ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporunu alırken.
1-    1992 yılında Halk Eğitim binasında yapılan tartışmalı bir toplantıyı kısmı referandum gibi gösterip rapor bakanlığa verdiler.
2-    Dünyanın en kaliteli pamuk, tütün, buğday ve diğer sebze ve ürünlerini yetiştiren Bakırçay Ovasını çorak 6. cı derece tarıma elverişli raporu hazırlayarak ilgili bakanlığa verdiler.
3-    Orman Bakanlığından izin alırken sadece tür belirtmeden maden işletmeciliği adı altında ve o bölgenin ormanlık değil makilik tek tük çam ağaçlarının olduğu bir yer olarak belirtilip izin alındıktan sonra yaklaşık 3500 çam 2000 zeytin kestiler.
4-    Normalde bu tür maden işletmelerinin yerleşim birimlerine 15 km olması gerekirken bunlar köyleri dikkate almayıp sadece Bergama'yı baz alıp 16 km göstererek o zamanın Çevre Bakanlığı Baş Müsteşarı Sayın Murat Sungur Bursa'yı ve ekibini kullanarak ÇED raporunu alıp işlerini yürüttüler bu mu yasalara saygı? Bununla beraber bir hukuk mücadele süreci de yaşandı.
1997 13 Mayıs'ta Danıştay verdiği Anayasal kararla siyanürle altın üretimini yasakladı 14 Kasım 1998'de şirketin yaptığı itirazı ret eden Danıştay 6.cı dairesi daha önceki kararını onadı.
İzmir 1. Bölge İdare Mahkemesinde geçen yıl Haziran 2001'de kaybettiler. Yine 27.02.2002 Çarşamba günü İzmir 3. Bölge Mahkemesinden alınan iznin iptali yönünde bir karar çıktı. Bunlar bu mahkeme kararlarını umursamadan yollarına devam ettiler, devam etmeye de çalışıyorlar. Bu mu Türkiye Cumhuriyeti Hukukuna Saygı? Çeşitli Üniversitelerden Bilimadamları, Çevresel ve Bilimsel Kurum ve Kuruluşlar karşı çıktılar. Bu mu Türkiye Cumhuriyeti Bilimadamlarına Saygı? Bunların saygısı buysa saygısızlığını düşünmek bile istemiyorum.
İyi Haftalar.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR