baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


14 OCAK   2002      SAYI: 441

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


İZLENİM

Recai Şeyhoğlu

BİR YANLIŞIN ANIMSATTIKLARI


Eğitim-Sen 1 Nolu Şube, 6-7 yıl önce olduğu gibi yeniden bir bülten çıkarma hazırlığına başladı.
Bunun için de basın yayın sekreteri; şube başkanından, İzmirli ozanlardan ve 1978 Ağustosunda yapılan 4.Olağan Genel Kurulu'nda TÖB-DER'in Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen, genel sekreter yardımcılığı, örgütlenme ve yayın sekreterliği yapan Öner YAĞCI' dan birer yazı-şiir istedi.
Bunun üzerine Öner YAĞCI "Sendikacılık ve Siyaset" ilişkileri ile ilgili bir yazı gönderdi.
Aynı Öner YAĞCI geçtiğimiz kış , Cumhuriyet Gazetesinde ulusal değerlerle ilgili bir yazı yazmış ve çıkardığı takvimde 23 Nisan'a, 19 Mayıs'a , 30 Ağustos'a, 29 Ekim'e, 3 Mart'a yer vermeyen Eğitim-Sen Genel Merkez Yönetimini ağır bir dille eleştirmişti. Çünkü Cumhuriyet tarihine teğet geçen eğitimciler sendikası olamazdı.
Atatürk'e, Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyete yapılan bu haksızlığa Türkiyeli eğitimci ya da aydınlar suskun kalamazdı.
Çünkü Öner YAĞCI; Kardelen, Turnalar, Gökyüzüne Akan Irmak, Yediveren ve Kaptan gibi ödüllü romanların sahibi bir yazardı da...
Deneme, inceleme ve derleme çalışmaları da olan ( Fedailer Mangası, Rıfat Ilgaz'ın Kırk Kuşağı Anıları, Şükran Kurdakul, Umut İnsanda, Aziz Nesin Aydınlığı, Sivas'ı Unutmak, Aydınlığın Ustaları, Yine de İyimser, Dil Kaleminin Enstitüsü, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Köroğlu, Hayyam, Nazım'dan Armağan, Nasrettin Hoca, Aydınlatan Düşünceler, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Çevirileri Seçkisi ) Öner YAĞCI Türkiye Yazarlar Sendikası, Dil Derneği, İstanbul Eğitimciler Derneği, Bilim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) gibi kurumlarda dönem dönem yöneticilikler yapmıştır.
1993-1999 arasında PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, Özerk Sanat Konseyi ve Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinde de aralıksız yöneticilikler yapan ve halen 68'liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olan Öner YAĞCI, Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü bitirdikten sonra Ağrı ve Kars yöresinde bir çok TÖB-DER şubesinin kurulmasına katkıda bulunmuştur.
12 Mart döneminde DEV-GENÇ yöneticiliği ve öğrenci olayları nedeniyle yargılanmış ve iki yıla yakın Mamak Cezaevi'nde tutuklu kalmıştı. TÖB-DER dergisini çıkardı. Defalarca gözaltına alındı, tutuklanıp yargılandı. Bir çok davadan aklandı ama Maraş Katliamını protesto eylemi nedeniyle 312. maddeden 1 yıl ve 12 Eylül döneminde TÖB-DER hakkında açılan dava nedeniyle de 141. maddeden 8 yıl ceza aldı. Mamak, Ulucanlar, Çanakkale ve İmralı Cezaevlerinde 5 yıl yattıktan sonra dışarı çıktı ve Abece dergisinin çıkarılmasıyla EĞİT-DER' in kurulması çalışmalarına katıldı.
Abece'de , Öğretmen Dünyası'nda ve daha birçok dergide eğitim sorunlarıyla ve sendikalaşma savaşımıyla ilgili yazılar yazdı, aynı konuda yurdun çeşitli yörelerindeki konferanslara, panellere katıldı. Yapıtları ile toplumcu gerçekçi edebiyat geleneğimizi sürdüren, Anadolu'nun dört bir köşesinde çıkan sanat dergilerinde yazıları yayımlanan Öner YAĞCI , kısaca Türkiye'nin yüzakı.
Böylesine zengin bir biyografiye sahip sorarım kaç sanatçımız var... O, Türkiye'nin bir ulusal değeridir. Kimse onu görmezden gelemez. Böyle bir şey de yok zaten.
Aynı Eğitim-Sen 1 Nolu Şubenin periyodik yönetim kurulu toplantılarının birinde yönetim kurulu üyesi A. K. aynen şunu diyor:
" Genel Merkezin genel bir yayını varken böyle bir bültenin çıkmasını olumlamıyorum.Kira vs. masrafları karşılamakta zorlanırken bu uygun değil. Öner YAĞCI'nın sendika konusunda uzman olmadığı için bu yazıyı olumlu bulmuyorum."
Diğer bir yönetim kurulu üyesi E.D. ise şunları söylüyor:
" Şubenin ekonomik anlamda sorunlu olduğu bir dönemde örgütü ifade etmediği, büyük oranda KESK ve EĞITIM-SEN yayınları olmasına karşın içeriğindeki Öner YAĞCI' nın yazısının konmasına ilişkin görüş alınmaması örgütte bir tartışmaya neden olması nedeniyle böyle bir bültenin çıkarılmasının uygun olmadığını düşünüyorum. Örgütlenme için kaynak ayrılmazken bülten çıkarılmasının gereği yok. Öner YAĞCI' nın yazısı genel anlamda örgütümüzü ifade etmemektedir."
Breh!...Breh!...
Yanlışın neresinden başlasak bilmiyorum ki... Birisi, "Öner YAĞCI sendika konusunda uzman olmadığı için bu yazıyı olumlu bulmuyorum" diyor.
1-    Bültene hep sendika konusunda uzman kişiler mi yazı yazar?
2- Nereden çıkıyor Öner YAĞCI' nın bu konuda uzman olmadığı?
Abece sürecinde var olanlar, öğretmenlerin bir sendika kurması için didinip duran eğitimcilerdi. Öner YAĞCI ne yapmış... Öğretmenlerin bir sendikası olsun diye bu sürece emeğini koymuş. Töb-Der' de kazandığı örgütçülüğünü sendikalaşma sürecinde öğretmen arkadaşlarına aktarmış, onlara yol yordam göstermiş.
Hakkı yok mu bildiklerini, gördüklerini aktarmaya...Bu bayan besbelli ki bilmiyor Öner öğretmeni.
Diğeri ise "Öner YAĞCI' nın yazısı genel anlamda örgütümüzü ifade etmemektedir." diyor.
Fakat ikisi de sonuçta bültenin çıkarılmasını istemiyor. Genel Merkezin yayını yetiyor kendilerine. Oysa 1 No'lu Şube Türkiye'nin en büyük şubesi. Söyleyecek çok şeyi var. Anlaşılan o ki, arkadaşlarımız bir şeylerin yazılıp dile getirilmesinden rahatsızlar. Genel Merkezin yayınında İzmir'den söz eden zaten ne var ki...
Gelelim Öner YAĞCI' nın söylediklerine... Bültene şunları yazmış:
" Sendika-Siyaset ilişkisi, sendika sözcüğünün insanlığın yaşamına girdiği dönemlerden beri sürekli tartışılan, aslında nasıl olması gerektiği çok iyi ortaya konulmuş olmasına karşın ne yazık ki bir türlü yerli yerine oturtulamayan bir ilişkidir.
...Sendikalar siyasal parti olmadan siyasetle ilgilenmek zorunda olan örgütlenmeler olduğu için, siyasetle ilişkilerini varlıklarının bıçak sırtı bir gerçeği olarak görmeli ve bağımsızlıklarını gözbebeği gibi koruyarak, güçlerini çıkarlarına ve istemlerine uygun siyasal örgütlenmeleri etkilemek yolunda kullanmalıdır. Bu gücü, kendisi kullanmak yerine siyasetlerin kullanmasına izin vermek, sendikaya yapılacak en büyük kötülüktür. Çünkü sendikalar küçülen., parçalanan örgütlenmeler olmak yerine giderek büyüyen, hatta doğru önermeleriyle aynı işkolundaki diğer sendikalarla bütünleşerek kitleselliğini ve gücünü arttıran, sesini fısıltıdan çığlığa dönüştürmek için çaba gösteren örgütlenmeler olmak zorundadır.
Küçük olsun benim olsun anlayışı, sendikal tarihimizin ne yazık ki bel büken bir gerçeğidir ve bu yanlışı yok etmek gibi bir sorumluluğumuz ve bilincimiz olmalıdır."
Yazısının bir paragrafında da şunu belirtmeden geçemiyor Öner YAĞCI;
" Dayanışma sözcüğü temelinde yükselen sendikaların ulusal ve uluslararası emek örgütleri dayanışması politikalarında da, hem sendikal bağımsızlık hem de laik ve demokratik cumhuriyetin korunması temelinde yükselen ilkeler gözetilmelidir."
Bereket versin ki şube başkanı Osman Gazi Oktay her iki "yanlış" öğretmene şu yanıtı verebilmiştir; "Öner YAGCI, TÖB-DER mücadelesinden gelen ve mücadele vermiş hem örgütçü hem yazar bir arkadaştır."
Dar grupçu siyasal anlayışın sahibi olmaya görün. "Benden olsun, ne olursa olsun" a kadar gider yolunuz.
Öner YAĞCI böyle bir anlayışın sahibi olmadığı için dışlanması gereken biridir. Kendilerinden değil ya...O halde bültende de sesi çıkmamalıdır. Eskinin yılmaz bir savaş eriymiş, önemli bir edebiyatçıymış, hiç önemli değil!
Bu anlayış, bu siyasal yaklaşım bizi küçülten ve hatta komik durumlara düşüren yaklaşımlardır ve sendikamıza zarar vermektedir.
Cumhuriyetin değerlerine karşı hiç saygınız olmayacak, takvim yapraklarında tek yer vermeyeceksiniz, sonra sizi eleştirenlere "Takvimden hareketle Eğitim-Sen' i yıpratmaya çalışmak, düpedüz öküz altında buzağı aramaktır. Eğitim-Sen geçmiş yıllarda da benzer takvimler yayımladı ancak bugün yapıldığı gibi bir bardak suda fırtına koparılmadı." şeklinde laf olsun diye yanıtlar vereceksiniz.
Sayın Genel Başkan Alaaddin Dinçer Eğitim-Sen Dergisinin Haziran sayısında, "Takvim ile ilgili tartışmalara girmeyeceğim. Hataları ve eksikleri olabilir. Bu konuda dostane eleştirilere ve uyarılara açığız" diyor.
"Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı dışa vurulmamış niyetler takvim sayfalarına gizlenmiş" iddialarını önemsememek mümkün mü?
Nerede 3 Mart Öğretimin Birleştirilmesi Yasası?
Nerede 29 Ekim Cumhuriyetin İlanı?
2001 Takvimi büyük bir yanlıştı. Unutmaya çalışıyordum. Her iki sendikacının, Öner YAĞCI'nın yazısına karşı tavır alışı beni hem yazar hem öğretmen hem de sendikacı olarak öyle üzdü ki... Üzüntüm bitti diyordum ki başka işyeri temsilciler toplantısında konuşan bir öğretmenin, "Bültendeki Öner YAĞCI kimdir,bir sendikal otorite midir?" sözleriyle sarsıldım.
Anladım ki bilen, bilmeyen konuşuyor. Anladım ki öğretmen olarak kimimiz Çağdaş Türk Edebiyatından fersah fersah uzakta. Yazık !... Yarını kuracak onlar dünden habersiz.
İnsan; dar-grupçu, sekreter anlayışların askeri olmaya görsün. Yanlış üstüne yanlış yapıyor o vakit.
Yanlış önyargıların tutsaklarına teslim edilmemeli Eğitim-Sen. Büyümemiz buna bağlı.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR