baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


7 OCAK   2002      SAYI: 440

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


İZLENİM

Recai Şeyhoğlu

HAYVANAT BAHÇESİ


Uzandığım yerden "Bir Kedim Bile Yok"u dinliyorum.
Kemal Burkay'ı düşünüp dururken dalıp gidiyorum. Ahmet amcam geliyor gözümün önüne. Akşam yemeği sonrası, oturduğu kanepeden kucağına alıp sevdiği, boğazını kaşıyıp durduğu, okşanıp sevildikçe mayışan bir boz kedisi vardı.
Fakat amcamın boz kedisinin şimdikilerden bir farkı vardı. O, iyi bir fare avcısıydı.
Köydeyken, Mestan'ın ağzında üç dört kez fare gördüğümü daha dün gibi anımsıyorum.
Şimdikiler öyle mi?.. Hepsi birer yoz kedi. Fareden korkup kaçan, sahibinin verdikleriyle beslenen uyuz kedi her biri.
Bizde kedi beslemek yaygındı. Her akrabamızda vardı.
Bizdekiyle ben yatağa girerdim. Hırıl hırıl uyur giderdi göğsümde.
Vay be, ne korkusuzmuşum meğerse. Şimdiki çocuklar öyle mi.. Benim kızın karasinekten bile ödü kopuyor.
*
Sadece kedimiz mi.. Köpeklerimiz de vardı. Dikkat edilirse, köpeğimiz vardı demiyorum. Köpeklerimiz vardı.
Her evin koruyucusu bir köpek zaten oluyordu köylük yerde. Eve girmek için ancak dost olanlara izin verirdi onlar.
Yoksa hayatta giremezdiniz! İsterseniz bir deneyin Rüştü Ağa'nın evine girmeyi. "Akça" sizi o an parçalardı. Mübarek hayvan, köpek değil de sanki bir kurt! Ödüm kopardı Rüştü Ağa'dan da köpeğinden de..
Belki de "Akça" Rüştü Ağa'ya çekmişti (!)
Unutmam mümkün değil, Çoban İbrahim'i bir gün sopayla öyle dövmüştü ki bahçedeki Akça kuyruğunu apış arasına alıp, arkasına bakmadan uzaklaşıp gitmişti köyden.
Öyle zalim biriydi ..
*
Koyunların başına da köpek gerekiyordu. Hani şöyle azman biri.
Bizim "Aslan" öyle biriydi işte. Babam hayvanları çok seviyordu. Annemle evlendiklerine 12 ördek, 14 kaz, 35 tavuk, bir de at'ı varmış. "Yağmur" adında..
Hala hayret ederim, bütün köylülerin "Annen gibi ata binen kadın çıkmaz şu yeryüzünde" deyişine.
Şekeri, tansiyonu olan 90 kiloluk annem iyi bir at binicisiydi haa.. Olur şey değil!
Tavuklar, koyunlar, iki kekliğimiz ve onlarca güvercin.. Ne güzel günlerdi..
Köpeklerimizin 7 tane oluşunu eşe dosta anlatıyorum da milletin inanası gelmiyor.
-Ne yapıyordunuz onca köpeği, diyenlere doğrusu inandırıcı bir yanıt da veremiyorum.
Çünkü ben de bilmiyorum. Babamın bitmez tükenmez köpek sevgisi işte.. Kimbilir onlarla güreşiyordu belki de.
Çünkü Aslan, Toros ve Börklü'ye diz göstermeye görün. Hemen üstünüze çıkar, yalar ve düşürüp yerde oynamak isterdi sizinle.
Bunları güreşe alıştıran da babamdan başkası olamazdı.
Bunlar bir şey mi ?..
Her çekilişte üç beş Milli Piyango bileti alan babam bir defasında sadece köpeklerimi için 7 tane bilet almıştı ve Aslan'a 250 lira çıkmıştı.
Babamın yıllar önce yaptığı bu işi şimdinin özel televizyoncuları duysa herhalde babamı ve 7 köpeğimizi duymayan görmeyen kalmazdı memlekette.
*
Biz dört erkek kardeştik.
Evimizde yatıp kalkan -hala görüştüğümüz- bir de çobanımız vardı. O "Çoban Ahmet ki, annemin babamın beşinci çocuğu, bizlerin de abisiydi. Öyle çok severdik ki onu.
Şimdi bir kızım var. Eşim hemşire. İkinci bir mesleği daha oldu. Biyolog. Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nün Zooloji'sinden mezun oldu üstelik.
Her ikisi de evde kuş, balık, hayvan istemiyor. Ne muhabbet kuşu alabiliyorum, ne kanarya. Akvaryum da kuramıyorum. Yasak!
Oysa küçücük bir köpeğim olmasını ne kadar isterdim.
*
Geçtiğimiz ay salon takımlarını değiştirdik. Hanımdan rica ettim: "Vitrinin iki cam bölmesini benim yerleştirmeme izin verin lütfen."
Kabul ettiler.
Hemen Kemeraltı'na pirinç eşya satan bir mağazaya seyirttim.
Önce pirinçten yapılmış büyükbaş hayvanları aldım. At, inek, eşek.. Sonra da küçüklü büyüklü 7 tane köpek. Ardından ördek, kaz, tavşan.. Her türlü kuş!
Ohh be!
Sonunda evimin bir köşesinde "Hayvanat Bahçesi" kurabilmiştim. Hem ne su istiyorlardı, ne de yem..
Hatice'yle Deniz izin verirse bir de teraryum kuracağım. Plastikten örümceğim, sinek, akrep, hamamböceğim ve yılanım da hazır.
*
Geceleri uykum kaçtığında salona gidip vitrinin karşısına geçiyorum.
Koyuyorum Sezen Aksu'yu kasetçalara. Çok kısık bir sesle Sezen'i dinliyorum gözlerim kapalı.
-Bir kedim bile yok !..



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR