baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


31 ARALIK 2001      SAYI: 439

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


DİKİZ AYNASI...

keskin.jpg (14179 bytes)

İrfan KESKİN

YENİ BİR YILA
GİRERKEN

Sevgili Dostlar 2001 yılı bitti 2002 yılına giriyoruz. Acısıyla, tatlısıyla, sevinç ve üzüntüleriyle bir yılı daha geride bırakıp yeni bir yıla giriyoruz. 21. yüzyılın yeni bir yılın başlangıcındayız dünyamızda ülkemizde ve hatta yöremizde bile bu yeni yıla merhaba derken geçmişe ne kadar uyum sağlıyoruz? Şöyle bir baktığımızda olumlu şeylerde var ama genel hiçte parlak değil.
İnsanlar tabiri caizse kalbur üstü gruplandırılıyorlar. Yani gelişmişmiş, gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler ve insanları diye. Tabi bu seferde büyük balık küçük balığı yutar misali egemen güçler ortaya çıkıyor ve sonuç ortada her ne kadar teknoloji uzay çağını yaşıyor olsak ta yine eski çağlardaki gibi ekonomi, din, iktidar ve medeniyetler çatışması yaşanıyor.
Kalbur üstü diye baktığımız ekonomik ve demokratik açıdan gelişmiş ülkeler her ne kadar alenen bu savaşların içinde olmasalar da sırf rant ve ekonomi uğruna bu savaşları körükleyip dolaylı olarak bu savaşın içinde oluyorlar.
Ülkemizde ise bu yeni yıla girerken maalesef hiçte iç açıcı tablo göremiyoruz. Rüşvet ve yolsuzluk sıralamasında en üst sıralardayız. Trafik kazalarında en üst sıralardayız. Her gün maddi zarar ve savaşta bile görülmeyen ölü ve yaralılar çağımızla, demokrasiyle hatta insanlık bile bağdaşmayan işkence olayları yüzünden sürekli uluslar arası mahkemelerde mahkum oluyoruz. Eğitim ve sağlıkta tamamen sınıfta kalmış durumdayız. Parası olan imkanı olan çocuğunu dershanelere, özel derslere ve hatta özel öğretmen tutarak lise ve üniversitelerde eğitim öğrenim yaptırabiliyor. Parası ve imkanı olmayan vay haline. Sağlık sorunları tam bir alem özel hastaneler lüks ama vatandaşın buraya gitmesi rüya bile değil.
Her gün gazete ve televizyonlarda izliyoruz. Devlet hastanelerinde bile insanlar ya senet karşılığı bırakılıyorlar ya da para bulununcaya kadar hastalar hastanelerin de rehin kalıyorlar. Ya beslenme halkımızın kaçta kaçı dengeli beslenebiliyor? Daha geçtiğimiz günlerde biri Manisa'da biride İzmir'de iki çocuk açlıktan öldü. Gazete ve TV haberine gör Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ölüm raporuna açlıktan öldü diye yazılıyor. Çöplüklerden ekmek toplayıp evine götürmeye çalışan insanlar var. Para karşılığı bedenini satıp fuhuş yapan aldığı parayla evini geçindirip çocuklarını yetiştirmeye çalışan anneler var. Ama bunun yanında orantıları az olan gününü gün eden barlarda, pavyonlarda, gece kulüplerinde her gün gönlünce eğlenen insanlarda var.
Devletin malı deniz yemeyen domuz deyip İsviçre'de Amerika da kral dairesi misali villalarda yaşayanlar var. Acaba bu var olmalar yeni bir yıla, yaşadığımız çağa ne kadar yakışıyor?

Mutlu Yıllar.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR