baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


29 EKİM 2001      SAYI: 430

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


CUMHURİYETİMİZİN
78. YILINI KUTLARKEN

Feridun ÇAYIR
CHP Bergama İlçe Yön. Kur. Üyesi


Dünya ekonomisinin, yoğun bir durgunluk yaşadığı günümüzde küreselleşme sürecine katılabilmek için 24 Ocak kararları ve 12 Eylül darbesiyle siyaseti ve ekonomisi yeniden düzenlenen Türkiye, 20 yıl sonra tarihinin en büyük sosyo ekonomik krizini yaşıyor. Kasım 2000'de bankacılık sistemine yönelik IMF müdahalesiyle tetiklenen kriz 12 milyar doların bir gün içinde sistemden kaçmasına yol açtı. Bu kaçışın yarattığı sarsıntı ağır bedellerle vaat edilen 11 milyar dolarlık yeni kredilerle yatıştırılmaya çalışıldı. Böylece ülkenin toprakları sanayii işletmeleri mali hizmetler sektörü hızla kelepir fiyatına yabancıların hem de canları istediği zaman almalarına hazır hale getirildi.
2001'de krizin ikinci aşamasına geçildiğinde artık ülkenin siyasi kadroları ekonomiyi yönetemiyordu. Toplumsal desteklerini yitirmişlerdi. Krize müdahale edebilecek mali siyasi hatta ideolojik ortam ve irade kalmamıştı.Bu koşullarda IMF ve Dünya Bankası ekonomi yönetimine doğrudan el koydu. Süreç ülkemizde egemenler arası ilişki ve çelişkileri hızla arttırdı. Egemen blok içinde çatlaklar ortaya çıktı. Egemen blokun destekleyici sınıfları sanayici ve esnaf hızla desteklerini çekmeye başladılar ve derken ilk kez sokaklar emekçilerinin yanı sıra çiftçinin mülk sahibi sınıfların protestolarına sahne olmaya başladı. 1990'larda işçi-emekçi ve köylüleri soyan mali sermaye böylece 2000'lerde orta sınıfları da çökertiyordu. Tıpkı eski İngiliz İmparatorluğu'nun kendi sömürgelerinin yolladığı valiler gibi bir zat Türkiye'ye gönderilerek kurtuluş olarak gösterildi. Dünya bankası terminolojisinde street fighter sokak dövüşçüsü diye olan Kemal DERVİŞ ekonomiden sorumlu devlet bakanlığına getirildi. Kendisine bir ulusal program hazırlatıldı. Bu ekonomik programla uluslar arası finans kuruluşlarından borç bulunmaya çalışıldı. Borç verenin aynı zamanda emir de verdiği göz ardı edilerek ülkemizin tam anlamıyla bir sömürge haline dönüştürülmesi yönünde düzenlemelere girişildi.
İlk adım olarak Telekom'un özelleştirilmesi gündeme alındı. Dünya Telekom sektörü bir çöküşün eşiğindeyken Telekom'un acilen özelleştirilmesi yönündeki çabalar halkın malını ve ülkenin maddi kaynaklarını emperyalist güçlere peskeş çekilmesinden başka bir anlam taşımıyor. Ayrıca İMF yapısal uyum programıyla tarımın yıkımı yönünde radikal politikalar şeker sektörünün tasfiyesiyle başladı. Ülkemizde yaşanacakları bu programı uygulayan diğer ülkelere bakarak görebiliriz. İMF yapısal uyum programlarının Hindistan tarımında yarattığı tahrip sonucunda sayısı 100'lere varan çiftçi intiharları yaşanmakta. Benzer gelişmeler Somali Zimbapwe, Mozambik ve Ruanda' da görülüyor. Bir zamanların buğday ambarı sayılan Zimbapwe'de ekmeğin somunu 12 Dolara yükselmiştir. Endonezya'da açlık-kuraklık ve iç çatışmalar yaşanıyor. Ülkemize baktığımızda durumumuzun hala iyi olduğunu söylemek hayal dünyasında pembe düşler görmektir.
Akaryakıta zam ekmeğe zam, şekere zam, yağa zam neredeyse nefes alıp vermeniz bile vergiye tabi tutulacaktır. Bir Amerikan Doları 2 milyona doğru hızla tırmanmakta. Aslına ulusal program diye yaldızlı laflarla ilan edilen özünde çok uluslu şirketlerin ihtiyaçlarına ve isteklerine göre düzenlenmiştir. Dünyanın yeni şeytani güçleri yada karanlığın efendileri olan çok uluslu şirketler 1994 rakamlarına göre dünyanın en büyük 100 ekonomisinden 51'ini ellerinde tutuyorlar. Bir çok devletin milli gelirini aşan bir güce sahip en büyük 100 şirket bugün elinde 1 buçuk trilyon doları bulan mal varlığını tutuyor. Bu karanlığın efendilerinin istekleri bugün yerli işbirlikçileri sayesinde emir telakki edilerek ve hiçbir itiraz gösterilmeden yerine getiriliyor. Bugün ülkemizin % 70'inin %5'lik bir azınlığa çalıştığı koşullarda ulusal programın kime hitap edeceği ve hizmet edeceği apaçık ortadadır. Bu ulusal program emperyalizmin ülkemizi, işçisiyle esnafıyla, köylüsüyle yoksullaştırılması açlığa ve geleceksizliğe mahkum edilmesidir. Ülkemizin tüm maddi ve manevi kaynaklarının satılması kendi yurdumuzda esaretle yaşamamız dernek ve mandacılığın yeniden hortlaması demektir. Bu ülkeyi var eden Kuvay-i Milliye ruhudur. Kuvay-i Milliye anti emperyalizm demektir. Bu özelliğiyle tam mazlum milletlere ilham kaynağı olmuştur. Tarihimize altın harflerle yazılan ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve Kuvay-i Milliyecilerin emperyalist güçleri ve yerli işbirlikçilerini uğruna nice kanların döküldüğü bu güzel yurdumuzdan nasıl kovdularsa bugün yapılması gerekende odur. Bu ülke satılık değildir. Emperyalizmin yeni av sahası değildir. Bu ülke bizimdir ve bizim kalacaktır. Mustafa Kemal'in gençliğe hitabesinde belirttiği gibi "İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapdedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bir fiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid edebilirler. Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk İstikbalinin evladı.. İştebu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyetin kurtarmaktadır. Büyük Türkiye Cumhuriyeti ise Ulu Önder ATATÜRK'ün emanetidir. Yurdun her karış toprağını Türkiye düşmanlarından korumak sonsuza değin bağımsız ve egemen kılmaktır. Büyük Türkiye Cumhuriyetimizin78. Kuruluş Yılı Çağdaş Türk Halkına Kutlu Olsun.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR