baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


6 AĞUSTOS 2001      SAYI: 418

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


GÖZLEM

kaya.jpg (2578 bytes)

Ali Kaya

TATİL
YAZILARI

VAPURDA III

Ne demiştik?..Haa.. Sigarasını iki dudağının arasına yerleştirdi. Çantasından bir kibrit çıkarıp yaktı sigarasını (Bak o yerli . Kibritin Avrupalısı henüz gelmedi ülkemize. Ucuz ya...) Üfleyerek söndürdüğü kibrit çöpünü denize fırlatıp atmadı bizim gibi. Onu tekrar kutusuna koydu. (Aldık mu birinci dersimizi..) Sigarasından birkaç nefes çekti derin derin. İnce uzun, uçları ojeli parmaklarıyla sigarayı tutuşundan ve dumanları ziyan etmeden ciğerlerinin en ücra köşelerine kadar yollayışından belliydi ki bu kız bu konuda acemi biri değil..
Biz kaç nefes sonra tekrar açtı çantasını. Bir peçete çıkararak ondan bir güzel kesekülah yaptı. Alt ucunu birkaç kez kıvırarak işini sağlama aldı. Sigarasının külü uzadıkça, sağ elinin işaret parmağını üstten tıklatarak, dışarıya bir parça kül bile düşürmeden ve (ciğerleri hariç) en küçük bir çevre kirliliğine neden olmadan bitirdi işini. (Bu da ikinci ders)
Anladığım kadarıyla; yaptığı işi gösteriş olsun diye yapmıyordu. Ne bir kimseyle göz göze gelmek istiyordu, ne de bir başkasının davranışları ilgilendiriyordu Onu. Yerlere atılmış izmaritlere de takılmıyordu gözleri.. O kendinden sorumluydu ve herkes de en azından öyle olmalıydı.
Aklından geçenleri bilemezdim elbette.. Arada bir kısarak, kırpıştırarak gözlerini; uzaklara, taa uzaklara bakıyordu. Karayla denizin birleştiği o yerlerden birilerini bekler gibiydi.. Kaçıp giden, bir daha da geri dönmeyen o kuşları bekliyordu belki de!. Martıları, karabatakları, önlerindeki bir kılavuzun arkasından iki sıra halinde süzülerek uçup giden ve bir daha da geri dönmeyen yaban kazlarının yaban ördeklerinin geri dönmelerini bekliyordu belki de, kimbilir!..
Yosun ve iyot kokusunu, balıkçı teknesini, teknelerde ağ ören, ağ temizleyen yanık yüzlü balıkçıları düşünüyordu belki de. Yada bunların hiç birisi geçmiyordu aklının ucundan da bana öyle geliyordu.. Onların tümüne yabancı da olabilir, bir tekini bile görmemiş, duymamış olabilirdi..
Kaçıp giden kuşlar değil de, sevgilisi de olabilirdi.. Eşini, işini yada yakınlarını düşünüyor olamaz mıydı..
Biten sigarasından bir nefes daha çekip ciğerlerine son göndermeyi de yaptıktan sonra, rujunun renklendirdiği yerden tutarak, yere eğildi. Ayakkabısının ucuyla bastı üzerine. Sönmesi için kısa bir süre elinde tuttu. Son duman da can çekiştirerek uçup gitti. Sönmüş izmariti peçeteden küllüğüne koydu. Ağzını iyice kapattı. "Şimdi ne yapacak diye merakla beklerken, onu da çantasına koydu. Bu denli duyarlı birinin yere, yada denize fırlatıp atması beklenemezdi elbette. Uygun bir yer bulduğunda çöp sepetine atacak diye düşünürken, bu 3. dersti bize.
Bütün bu olup bitenleri hayranlıkla; eh, biraz da utanarak izledim. Benim gibi başkaları da utandılar mı bilemiyorum. Belki kimse olup bitenlerin farkında bile değildi. Öyle sanıyorum ki o kızacağız da başkalarına örnek olayım, onları utandırarak bir ders vereyim diye yapmadı bütün bunları. O kendisinden sorumluydu ve yapılması gerekeni yaptı.
Dayanamayıp konuştum kendisiyle.
-Hanımefendi, afedersiniz!.. Deminden beri sizi izliyorum. Öncelikle bu davranışımdan dolayı özür dilerim sizden .. Bir tek sözcük bile kullanmadan, şu davranışınızla öyle bir ders verdiniz ki bize... Keşke çevreye herkes sizin gibi duyarlı davransaydı bu güne dek, bu liman bu hale gelmezdi o zaman. Şu mavilik morarmaz, bu deriz bu denli kirlenmezdi. Bu örnek davranışınızdan dostlarıma hep övgüyle söz edeceğim. Teşekkür ediyorum size..Doğa adına, toplum adına sağ olun ..
Yine de hiçbir şey söylemedi... Bir tek sözcük bile etmedi. Yalnız, hafifçe gülümsedi. Bu, davranışlarının fark edilmesinin teşekkürüydü bence. Ama pek de önemsemedi. "Ben yapılması gerekenleri yaptım" tavrı içindeydi.
Ama biz (yada ben) dersinizi iyi almıştık. Böylesine duyarlı insanlar olduğu sürece bu liman bir gün kurtulacak ve gerçek maviliğine kavuşacaktır. Bu umudumuzu hiç yitirmeyeceğiz.
Bütün bunlar olup biterken; gemi Konak iskelesine varmıştı bile- Motor sustu, halatlar atıldı. "babaların tutsağı oldu yine emektar gemi..Kalın yağlı eldivenli elemanlar yine iş başındaydılar suların öte yakasında da... Suların bu yakasında durum neyse, o yakasında da aynı..Karnı tokken özgür; karnı boşaldı mı tutsak gemi. Boş durmak yaramıyor demek ki... Özgürlüğe yol alabilmek için boş durmayacaksın ve karnını hep tok tutacaksın a benim emektarım, denizler Sultanım, iki gözüm, ihtiyarım...



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR