baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


4 HAZİRAN 2001      SAYI: 409

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MUSA, BERGAMA KÖYLÜLERİNİN
"ŞAFAK EYLEMİ"NDE (Musa Ağacık)


"Eyrigold" yeni adıyla Normandy şirketinin madende siyanur yöntemiyle deneme altın üretimine başlaması üzerine köylülerin "şafak vakti" madene el koyacakları haberini alınca gece uçakla İzmir'e, ordan da Çanakkale otobüsüne binip Bergama yol ayrımında indim. Ürkütücü ve heyecan veren zifiri karanlıkta bir hayli yürüdükten sonra çalılıklar arasına gizlenmiş bir taksiyle Bergama'ya gittim. Biraz sonra taksi şoförü "Köylülerin harekete geçtiğini" bildirdi. Birlikte Çamköy'e gittik, jandarma bırakmadı. Bu kez zeytinlikler arasında yürüyerek tepeye tırmandım. Şafak vaktı tepeye vardığımda Bergama Köylüsünün, yargı kararlarını hiçe sayan hükümeti, gaflet uykusundan uyandırmak için harekete geçtiğine tanık oldum. "Kuvai Milliye Ruhu"na yeniden ihtiyaç duyan bir kısım sevgili okurlar:
(Eyleme giderken)
-Taksi şöförü olarak altın madenine sözünüz nedir?
-Altın madenine karşıyım. Çünkü altının çıkartılmasında kullanılan siyanür bölgemizin ölüm fermanıdır. Doğanın yaşamından yana olduğumuz için siyanürlü üretimin karşısındayız.
-Bergamalı köylülerin, madende çalışmak için kuyruğa girdikleri savı peki?
-Hepsi yalan. Eyrigoldçular 80 kişilik bir ihtiyaç için 11 bin başvuru formu dağıttılar ki , Ankara'dakilerin gözlerini boyasınlar. Ve boyamayı da başardılar.
- İftar yemeği peki?
-İftar yemeğinin Bergamalı Köylüler'le bir ilgisi yok. O iftar yemekleri kuyruğuna Bergamalılar girdi maalesef. Aslında o kuyruğa girenler kendi şereflerini de sattılar bir bakıma.
(Eylem anında)
- Siz arkadaş?
-Çamköy'den Mehmet Öner.
-Altın üretimine karşı çıkarak Türkiye'nin kalkınmasına engel olduğunuz, söyleniyor ne dersiniz?
-Yalan. Bu siyanürcü şirketin duyduğumuz kadarıyla Afrika'da da maden işletmeciliği var. Eğer maden işletmeciliği iddia edildiği gibi ülkenin kalkınmasına yararı olsaydı, öncelikle zengin altın, elmas, platin madenlerine sahip olan Afrika'ya yararı olurdu!
- Siz Baba?
-Çamköy'den Mustafa Ertuğrul, yaş 74.
-Baba saat kaçtan beri buradasınız?
-Saat sabahın beşinden beri buradan altın madenine geleni, gideni gözetliyoruz.
-Eyrigold'un adını değiştirmesine sözünüz?
-Adı "Ordi" de olsa "Nordi"de olsa ben de "kordi" olacağım. Benzin alacağıdım, alamadım. Benzin aydan aya zam geliyor. Urgan aldım. Onunla kendimi asacağım!
- Neden?
- Senanürle ölmektense çeke çeke. Yok doktora git, çoluk-çocuk hastalandı para yok.. Emekliliğim yok, sigortam yok.. Dedem ve amcam Çanakkale'de şehit oldular. Babam tek kolunu kaybetti ve 8 nüfus besledi. Dedemler Çanakkale'de şehit oluyorlar gavur kovacağım diye. Şimdi bizimkiler gavuru yerleştirdiler buraya. Bak asker köylüyü geçirmiyor yoldan!
-Peki Çamköy'den siyanürcülere tarla satanlar ne oluyor?
-Bilmiyorduk. Siyanürün ne olduğunu kimse bilmiyordu ki! Sonradan öğrenildi.
- Binbaşı Murat Öztürk: Arkadaşlar, yaptığınız toplantı 2911 sayılı gösteri yürüyüşleri yasasına aykırıdır. Dağılmazsanız zor kullanmak zorunda kalacağız!
-Bergama Çevre Yürütme Kurulu Sözcüsü Oktay Konyar: Arkadaşlar, bizi dağıtmak için silah kullanacaklar, kullansınlar mı?
-Bir teğmen: Arkadaşlar, siz bizim vatandaşlarımızsınız. Size vurmak istemiyoruz.
- Köylüler: Siz de bizim askerlerimizsiniz. Peki bizi niye dağıtıyorsunuz?
-Teğmen: Biz aldığımız emri uyguluyoruz. Ve buna da mecburuz...
-Köylüler: Peki niye bizi dövüyorsunuz?
-Teğmen: Bu hükümetin işi. Bize emir veriyorlar.
-Köylüler: Seyanürcü Eyrigold'un yanında yer almanız onurunuza dokunmuyor mu?
-Teğmen: Bu siyasi bir kunu, hükümeti ilgilendirir. Biz sadece aldığımız emirleri uygularız.
-Köylüler: Yüzbaşı Şahsenem Ana'ya küfretti...
-Gözü yaşlı teğmen: Arkadaşlar, ben de siyanüre karşıyım!. (Köylüler sakinleşiyor)
-Binbaşı Marat Öztürk: Arkadaşlar sizi son kez uyarıyorum, dağılmazsanız zor kullanacağım! (Tam o arada Bergama Belediyesi'nin itfaiye aracı köylülere tazyikli su sıkınca yuh sesleri arasında taş yağmuru başladı)
-Oktay Konyar: Taş atmayın, şiddet yok...
- Jandarmalar: Arkadaşlar, biz de farklı insanlar değiliz. Bu toplumun çocuklarıyız.
-Köylüler: Öyleyse neden bize silah çekip, coplayıp su sıkıyorsunuz?
- Ana adınız nedir?
-Adımı netcen? 71'de Başbakan Demirel 68'li üç gencin kanına girmeseydi bu işler başımıza gelmezdi!
- Neden ana?
- Vatanımız o gün satıldı da ondan evladım! Bak jandarma elime cop vurdu, elimi kanattı.
- Jandarma: Siz de benim belime taş attınız...
-Eyrigold'un safında yer alırsan beline daha çok taş yersin!
- Köylüler, Musa Bey, aslında biz yanlış yaptık!
- Nasıl?
- Bize su sıkan Bergama Belediyesi'nin itfaiye aracını yakacaktık!...
-Oktay Konyar ile yaşlılar: Arkadaşlar halkın malına zarar vermek doğru değil. Biz eylemimizi bugüne kadar yasal sınırlar içinde yaptık. Bundan sonra da yasalara bağlı kalacağız.
- Köylüler: Peki DSP'li Bergama Belediyesi'nin halkın parasıyla alınan aracı halka karşı kullanması doğru mu?
-Konyar: Herşeyin bir zamanı var. Yasal sınırlar içerisinde ve demokratik halkalırımızı kullanarak Bergama Belediyesi'nin de hakkından geleceğiz, merak etmeyin.
- İRFAN KESKİN
- İrfan Bey, eylem in şiddete dönüşmemesi için çok çaba harcadınız. Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
- Amaç orada gerek askerlere , gerek halka canı yanmadan, kan dökülmeden eylemin yasal çerçevede bitirilmesiydi. Sanırım bunu da büyük oranda başardık. (Eylemden sonra)
- Oktay Konyar, eylemden sonra Bergama mköylerini tek tek gezerek, köylülere gösterdikleri kararlılıktan dolayı teşekkür etti.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR