kuzeyege

Site İndeksi

MERHABA

İbrahim Baytak

ÇİFTÇİLER
Ülkemizin özellikle iç Anadolu bölgesi "BUĞDAY AMBARI" olarak kabul edilir. Ancak dışarıdan buğday ithal ederiz. Ülkemizde, Ege, Marmara,Karadeniz ve doğu Anadolu bölgelerinde ayrı cins tütün yetişir. Ancak biz yabancı ülkelerden, özellikle ABD den tütün alırız. Yabancı sigara fabrikaları kurulmasına izin veririz, bu fabrikalar Türk tütünü ile değil ABD tütünü ile sigara yapar. Ülkemizde Ege, Akdeniz bölgesinde ve Güney doğu Anadolu bölgesinde çok kaliteli pamuk üretilir. Ülkemizde tekstil sanayii de çok gelişmiştir. Ancak dış ülkelerden pamuk alırız. Ülkemizde Akdeniz bölgesinde yetişen muz varken dış ülkelerden ÇİKİTA MUZ alırız. Özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesi hayvancılık da çok ileri iken desteklemez dış ülkelerden et alırız, bu etler hastalıklı, buffalo, kanguru etleri çıkar.
"Vatanımız cennet gibi" diye, Avrupa'nın bilmem kaç ülkesini besleriz diye hep öğünürüz. Sonra da dışarıdan tarım ürünü alırız. Ülkemizde yetişen tarım ürünlerinin maliyeti yüksek oluyor deniyorsa, dışarıdan buğday alınca ekmek neden ucuzlamıyor? Tarım üreticisi ürününü 3 paraya satamıyor ama kentlerde tüketici ürünü çok pahalıya alıyor. Kente mal fazla geldiğinde ucuzlamasın diye denize dökülüyor. Ürün tüccarın eline geçtikten sonra fiatı 2 ye neden katlanıyor?
Çiftçi ürününü nasıl ucuza mal eder? Çiftçi nasıl kaliteli ürün yetiştirir?
Ülkemizin değişmeyen kalıcı bir tarım ve hayvancılık politikası yok. "Hangi bölgelerde hangi ürünler yetişir?" Diye bir araştırma bile yok. Köylü babadan, dededen kalma yöntemlerle yıllardır ayni ürünleri ekiyor. Bazen, bir yıl önce pahalı oldu diye başka ürün ekse de o yıl plansız olarak herkes ayni ürünü ektiğinden ürünü tarlada kalıyor. Tüccar ürünü alıyor parasını ödemiyor, çiftçi hakkını arayamıyor.
Hayvancılık da ayni durumda. Devlet hayvancılığı destekleyeceğine, yurt dışından et alınmasına izin veriyor. Et Balık kurumu gibi tesisleri, mandıraları destekleyeceğine bu ürünlerin dışardan getirilmesine izin veriyor.
Bütün bunlar neden yapıldı, yapılıyor? Acaba birilerini zengin etmek için mi? Peki böyle yapılınca milyonlarca kişi yoksul kalmıyor mu? Milyonlarca köylü, çiftçi böyle aldatılıp oyları alınmadı mı? Borç harç bulduğumuz dövizler boşa gitmiyor mu?
Çiftçinin ucuz, kaliteli ve yeterli ürünü yetiştirmesi için devlet desteği şart. Ancak bu destek kalitesiz mala "oy için" yüksek fiyat verilsin demek değil.
Devlet hangi bölgede hangi ürünün yetiştirileceğini planlayacak. Üreticiyi kooperatifler kurmaya teşvik edecek. Tarımın yeni teknolojilerle yapılması için ön ayak olacak. Çitçinin kurak geçen havalarda yağmur duasından medet ummasını önlemek için yeterli sulama baraj ve göletlerini oluşturarak sulu tarımı sağlayacak.
Üretimin her kademesinde Kooperatiflere mali destek sağlayıp tefecinin eline düşmekten kurtaracak. Ülkede yeterli miktarda yetişen ürünlerin dış ülkelerden alınmasına izin verilmeyecek. Böylece hem kaliteli, ucuz, çeşitli, yeterli tarım ürünü yetiştirilmiş olacak, hem bu ürünlerin tüketiciye daha ucuz ulaşması sağlanacak. Dış satımın kooperatifler tarafından yapılması teşvik edilecek.
Böylece tarımda çalışan insan gücü azalacak. Tarım ürünlerine dayalı sanayi gelişeceğinden fazla iş gücü bu sanayide değerlendirilecek. İşsizlik artmamış, kentlere göç önlenmiş, çiftçinin gelir düzeyi yükselmiş olacak. Kırsal alan kalkınacak. Tarım ürünleri alımı için harcanan döviz ülkemizde kaldığı gibi, dış ülkelere satılan tarım ürünleri nedeni ile ülkemize döviz girişi sağlanmış olacak.
Bergama ÇAMAVLU KOOPERATİFİ ders alınacak bir örnek değil mi?

ABD GARİP BİR ÜLKE !
ABD Başkanının kızı, bir bara polis tarafından yapılan baskın sırasında içki içerken yakalanmış. Teksas eyaletinde 21 yaşından küçüklerin içki içmesi yasak olduğundan mahkemeye çıkarılmış. Mahkeme ABD başkanının kızına 52 dolar para cezası ve 8 gün kamu hizmeti yapma cezası vermiş. Eğer verilen cezayı Temmuz ayına kadar yerine getirmezse hapse girecekmiş?



21 MAYIS 2001 SAYI: 407