baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)


16 NİSAN  2001      SAYI: 402

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


61. Yıldönümünde Köy Enstitüleri

nacir.jpg (18485 bytes)

Ahmet NACIR
CHP BERGAMA İLÇE
BAŞKAN YARDIMCISI


Köy Enstitüleri 61 yıldır unutulmadı, hiçbir zaman unutulmayacak. Köy Enstİtülerinin açılışının - kuruluşunun 61. Yılında ülke gündeminde hala güncelliğini korumaktadır. Kuruluşu ile, kapanışı ile, işlevi ile Türkiye ve dünya da büyük yankılar uyandıran bu "OKUL-EKOL" 1936 yılında Saffet ARIKAN'ın bakanlığı döneminde ilk eğitmen kursları ve bunları izleyen 4 köy öğretmen okulundan alınan olumlu sonuçlara dayanılarak, Hasan Ali YÜCEL'in Milli eğitim bakanlığı sırasında 17 nisan 1940 da çıkarılan 3803 sayılı yasa ile kurulan bu kurumlar köy öğretmeni ve köylere yararlı diğer meslek uzmanları yetiştirmek için açılmıştır.
17 Nisan 1940 dan 1946 yılı sonuna dek süren köy Enstİtülerinin kuruluş dönemi kuşkusuz Milli eğitim tarihimizin altın devridir. Kuruluşundan kapanışına dek (27 ocak 1954) geçen süre içerisinde 17 bin öğretmen, 2000 sağlıkçı ve devamı olan olan 5 yılın mezunlarını da sayarsak 24 bin eğitimci yetiştirmiştir.
1941 de 4274 sayılı yasa ve yönetmelikle Köy Enstitülerinin ve öğretmenlerin görev ve sorumlulukları belirtilmiştir. Köy Enstitülerinin kuruluş amacı, kuruluş işlevleri, ürünleri getirdikleri, açılış ve kapanış nedenleri bu sütunlara özetle bile sığmaz. Önemli başlıklarla kısaca değinmek gerekirse;
Köy Enstitülerinin doğuşunda okuma yazma oranının yükseltilmesi savasında kimlerin katkısı olduğu herkesçe bilinir. Köy Enstitüleri deyince de akla önce İ. Hakkı TONGUÇ Ve Hasan ali YÜCEL gelir. Çünkü Köy Enstitüleri uygulamalarında bu iki eğitimci çabaları ile bütün benliklerini vermişlerdir.
Köy Enstitüsü ilke ve amaçlarına göre, köy okulları ve öğretmenleri, öğrencilerine yalnızca "A, B, C" öğretmekle kalmayıp, toplumun kalkınmasında görev alır, yetişkinlere yönelik halk eğitimi işlevini yerine getirir. Kısaca köyde sıkıntısı çekilen yerel önderlik, köyden yetişmiş öğretmenlerde ana kaynağını bulmuştur. "Geleneksel, çıkarcı, dine, statükoya dayalı önderlikten kurtarılmalıdır" ilkeleri ışığında Köy Enstitüleri;
- Köy çocukları için fırsat eşitliği sağlamış, eğitimin yüksek maliyetini düşürmüştür.
- Köyün içinden çıkarılan, köy ile ilişkisi kesilmeden, eğitilip köye gönderilen, köyü en iyi tanıyan önderlerin eline bırakılması sonucunu doğurmuştur.
- Enstitüler, çevre ve köy araştırmaları yapan ve yayan merkezler olmuşlardır.
- Ulusal kültürün yaratılmasını, folklorun ortaya çıkarılmasını sağlamıştır.
- Köy Enstitülerinden çıkan, yazar, çizer, ressam, müzisyen, eğitmen, bilim adamı ve her türlü sanat uzmanı kişiler salt köyü değil tüm ülkenin, ulusun yüzünü, yönünü değiştirmişlerdir.
- Köy Enstitüleri çevrenin ekonomik ve kültürel hayatını etkileyen kalkınma merkezleri olmuştur.
- Köy Enstitüleri kültür - kültürlü insan kavramları ile ve alınan sonuçlarla yeni boyutlar geliştirmiştir. KÜLTÜR; "kendini, çevreyi değiştirmeye, yenilemeye, güzelleştirmeye, topluma yararlı olmaya, her alanda bilimsel ve örgütlü bir üretim sağlayan yeteneklerin genel toplamı diyebiliriz." Kültürlü insanda bu yeteneklere kavuşturulmuş bunları kullanan insandır.
Köy Enstitülerinin eğitim yöntemleri "yaparak-yaşayarak öğretim, bir başka değişle iş eğitimi yada işe yarar eğitimdir" diyoruz. Bu yöntemde okuma, okutma, araştırma, deney, sorma ve sorgulama, bilgi kaynaklarını paylaşma vardır. Köy enstitülerinde eşit yaşam koşulları içinde herkes yapı ve yeteneğine göre üretime katkıda bulunmak ve gereksinmesi oranında tüketimden yararlanma gibi sosyal ve ekonomik ilkesi vardır.
Ne yazık ki, bütün dünyaya örnek olan bu eğitim yuvası kurumların varlığına tahammül edilemedi. Kapatılmalarındaki nedene en çarpıcı 2 örnek vermek istiyorum.
1923 yılında Ziya GÖKALP "Urfa' ya gelmiş. Bir kısım köy ağalarını, eşrafı ve ileri gelen kamu görevlilerini toplayarak konuşmuş ve demiş ki "ağalar, okula önem verin, köylerinize okul açın, öğretmen gelsin köylü okusun" demiş. Orada bulunan Bandilli aşireti reisi Sait bey "ben köyüme gelen öğretmenin bacaklarını kırarım. Yani o gelip de köylüyü kışkırtacak ve artık köylü beni dinlemeyecekler öyle mi?" diyor.
TBMM de köy Enstitülerinin kapatılması için görüşmeler yapılırken, bir milletvekili son noktayı şöyle koyar. "Beyler uzun lafa hacet yok. Ben üzerine bindiğim eşeğin benden daha akıllı olmasını istemiyorum. Onun için bu şer yuvaları kapatılmalıdır" der.
Kapanış nedenleri çok olmakla birlikte aslında tektir. Elbette ağalar, şeyhler değil bürokratlar ve tek parti içinden bir bölüm siyasi etkili oldu. Yani kapatılma nedeni gerici güçlerin birlikteliğidir.
Atatürk ilkeleri ve onun kurduğu parti CHP nin programları ve özellikle eğitim programının esin kaynağı özetle köy Enstitüleri projesinin uygulamasına dayanır.
CHP adı ne olursa olsun günümüz koşullarında ulusumuzun tüm gereksinimlerine, beklentilerine yanıt verebilecek köy Enstitüleri örneği bir eğitim sistemini savunur.
KÖY ENSTiTÜLERİ PROJESİNİ YARATAN, YAŞATAN, UYGULAYAN VE BENİMSEYEN TÜM EĞİTİMCİLERİMİZİ VE AYDINLARIMIZI ŞÜKRANLA, SAYGIYLA ANIYORUM.



YANIKOĞLU II

HİZMETİNİZDE

YANIKOĞLU SÜPER MARKETİN İKİNCİ MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

baytak.gif (9634 bytes)

 

ismetbaytak@hotmail.com

bergamakuzeyege@hotmail.com

 

 

berg-int.jpg (4556 bytes)

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR